II. Dünya Savaşı sonrası İngiliz edebiyatının en özgün romancılarından Lawrence Durrell'ın ünlü İskenderiye Dörtlüsü'ndeki tensel ve yabansı romanları, onu, 1960ların Avrupa'sında yaşanan cinsel devrimin bir tür "peygamber"i durumuna getirmiştir. İskenderiye Dörtlüsü'nün ardından, 1974-85 arasında on bir yılda tamamlanan Avignon Beşlisi ise, hayranlarının Nobel Edebiyat Ödülünü almasını bekledikleri yazarın saygınlığını bir kat daha artırmıştır.
Birbirini izleyen Monsieur ya da Karanlıklar Prensi, Livia ya da Diri Diri Gömülmek, Constance ya da Yalnızlıklar, Sebastian ya da Güçlü Tutkular ve Quinx ya da Kusursuzluk Peşinde adlı romanlardan oluşan Avignon Beşlisi, genel anlamda II. Dünya Savaşı öncesi ve sonrasında geçmekle birlikte, okuyucuyu uçsuz bucaksız bir zaman ve mekân âleminde edebî bir yolculuğa çıkarır.
Beşlinin üçüncü kitabı olan Constance ya da Yalnızlıklar, kralların ve papaların antik kenti Avignon'dan Doğu Akdeniz'in gizemli Mısır'ına uzanan bir mekân zenginliğinde, insanoğlunun ruhsal derinliklerini, insan ilişkilerinin karmaşıklığını sorgular.
II. Dünya Savaşı sonrası İngiliz edebiyatının en özgün romancılarından Lawrence Durrell'ın ünlü İskenderiye Dörtlüsü'ndeki tensel ve yabansı romanları, onu, 1960ların Avrupa'sında yaşanan cinsel devrimin bir tür "peygamber"i durumuna getirmiştir. İskenderiye Dörtlüsü'nün ardından, 1974-85 arasında on bir yılda tamamlanan Avignon Beşlisi ise, hayranlarının Nobel Edebiyat Ödülünü almasını bekledikleri yazarın saygınlığını bir kat daha artırmıştır.
Birbirini izleyen Monsieur ya da Karanlıklar Prensi, Livia ya da Diri Diri Gömülmek, Constance ya da Yalnızlıklar, Sebastian ya da Güçlü Tutkular ve Quinx ya da Kusursuzluk Peşinde adlı romanlardan oluşan Avignon Beşlisi, genel anlamda II. Dünya Savaşı öncesi ve sonrasında geçmekle birlikte, okuyucuyu uçsuz bucaksız bir zaman ve mekân âleminde edebî bir yolculuğa çıkarır.
Beşlinin üçüncü kitabı olan Constance ya da Yalnızlıklar, kralların ve papaların antik kenti Avignon'dan Doğu Akdeniz'in gizemli Mısır'ına uzanan bir mekân zenginliğinde, insanoğlunun ruhsal derinliklerini, insan ilişkilerinin karmaşıklığını sorgular.