Toprağın çetin ve sert olduğu Ormans'ın Juras bölgesi; her taraftan çalı ormanları ve kayalıklarla kuşatılmıştı. Taşkın bir ruha sahip olmayan bu memleketin insanları; kendi işlerinde, kendi dertlerinde, ufak tefek fakat iyi insanlardı. Jean-Désiré-Gustave Courbet 10 Haziran 1819'da, ailenin eski, yıpranmış, evinde dünyaya geldi. "Bir memleketin resmini yapmak için, onu tanımak gerekir... Ben kendi memleketimi tanıyorum... Bu resimlerde görünen orman içleri, bizimdir; bu nehir La Loue nehridir... Şayet gidip bakarsanız, benim tablomu görürsünüz." "Ben yenilmem, iki sebepten dolayı: Birincisi; çünkü savaşta toplara ve tüfeklere fazla bel bağlamam. Ve işte on yıldır akılla savaşıyorum. İkincisi ise; benim zaten silahım yok... Demek oluyor ki, telaşlanmanızı gerektirecek hiçbir şey de yok..." Diyebilecek kadar gururla kibri birbirine karıştıran Franc-Comtois'lı koca naif Gustave Courbet kaosa düzen getirmek iddiasıyla yola çıkıp İmparatorlara kafa tutmaktan geri kalmamış ve mücadeleyle dolu, geçen bir ömrü hoyratça harcamış gibi görünse de asla yaptığı hiçbir şeyden pişmanlık duymamış.
Toprağın çetin ve sert olduğu Ormans'ın Juras bölgesi; her taraftan çalı ormanları ve kayalıklarla kuşatılmıştı. Taşkın bir ruha sahip olmayan bu memleketin insanları; kendi işlerinde, kendi dertlerinde, ufak tefek fakat iyi insanlardı. Jean-Désiré-Gustave Courbet 10 Haziran 1819'da, ailenin eski, yıpranmış, evinde dünyaya geldi. "Bir memleketin resmini yapmak için, onu tanımak gerekir... Ben kendi memleketimi tanıyorum... Bu resimlerde görünen orman içleri, bizimdir; bu nehir La Loue nehridir... Şayet gidip bakarsanız, benim tablomu görürsünüz." "Ben yenilmem, iki sebepten dolayı: Birincisi; çünkü savaşta toplara ve tüfeklere fazla bel bağlamam. Ve işte on yıldır akılla savaşıyorum. İkincisi ise; benim zaten silahım yok... Demek oluyor ki, telaşlanmanızı gerektirecek hiçbir şey de yok..." Diyebilecek kadar gururla kibri birbirine karıştıran Franc-Comtois'lı koca naif Gustave Courbet kaosa düzen getirmek iddiasıyla yola çıkıp İmparatorlara kafa tutmaktan geri kalmamış ve mücadeleyle dolu, geçen bir ömrü hoyratça harcamış gibi görünse de asla yaptığı hiçbir şeyden pişmanlık duymamış.