“Şu an 1944'ü düşünüyorum. Muvaffakıyetle dolu bir sene diyebilirim, zira İlk Uçuş Mektebi'ni ve Hizmet Uçuş Mektebi'ni aynı derece ile bitirdim, tabir olarak kanat aldım, her arkadaşım gibi. Nihayet tekamül uçuşumu da 40 saate pek yakın olarak dün gece bitirdim sayabilirim. Bir seneyi biraz aşan bir müddet zarfında 350 saat uçuşu olan bir pilot olarak vatana dönmeye hazırım.“
Hava Teğmeni Canip Orhun'un güncesi İkinci Dünya Savaşı bütün hızıyla sürerken havacılık ve uçuş eğitimi için gönderildiği İngiltere'ye gitmek üzere trenle Ankara'dan ayrıldığı 1 Mart 1943 günü başlıyor. Akdeniz'in Almanlar tarafından kapatılmış olması nedeniyle Süveyş'e kadar tren ve kara yoluyla, Süveyş'ten Liverpool'a kadar Kızıldeniz ve Ümit Burnu üzerinden gemiyle toplam üç buçuk ay süren İngiltere yolculuğunu, İngiltere'de Torquay ve Cranwell'deki iki yıla yaklaşan pilotluk eğitimini, bu kez Akdeniz üzerinden dönüş yolculuğunu ve Kütahya 2. Tayyare Alayı'ndaki görevinin ilk aylarını kapsayarak 20 Ekim 1945'te sona eriyor. Canip Orhun güncesinde yalnızca gördüklerini, yaşadıklarını aktarmakla yetinmiyor; genç bir subay olarak duygularını, düşüncelerini, tepkilerini de yansıtıyor.
“Şu an 1944'ü düşünüyorum. Muvaffakıyetle dolu bir sene diyebilirim, zira İlk Uçuş Mektebi'ni ve Hizmet Uçuş Mektebi'ni aynı derece ile bitirdim, tabir olarak kanat aldım, her arkadaşım gibi. Nihayet tekamül uçuşumu da 40 saate pek yakın olarak dün gece bitirdim sayabilirim. Bir seneyi biraz aşan bir müddet zarfında 350 saat uçuşu olan bir pilot olarak vatana dönmeye hazırım.“
Hava Teğmeni Canip Orhun'un güncesi İkinci Dünya Savaşı bütün hızıyla sürerken havacılık ve uçuş eğitimi için gönderildiği İngiltere'ye gitmek üzere trenle Ankara'dan ayrıldığı 1 Mart 1943 günü başlıyor. Akdeniz'in Almanlar tarafından kapatılmış olması nedeniyle Süveyş'e kadar tren ve kara yoluyla, Süveyş'ten Liverpool'a kadar Kızıldeniz ve Ümit Burnu üzerinden gemiyle toplam üç buçuk ay süren İngiltere yolculuğunu, İngiltere'de Torquay ve Cranwell'deki iki yıla yaklaşan pilotluk eğitimini, bu kez Akdeniz üzerinden dönüş yolculuğunu ve Kütahya 2. Tayyare Alayı'ndaki görevinin ilk aylarını kapsayarak 20 Ekim 1945'te sona eriyor. Canip Orhun güncesinde yalnızca gördüklerini, yaşadıklarını aktarmakla yetinmiyor; genç bir subay olarak duygularını, düşüncelerini, tepkilerini de yansıtıyor.
