Köy büyük bir yangınla sarsıldı, her şey küle karıştı ve herkes o tren yolculuğuna, küllerinden yeniden doğmak için çıktı, geçmişle hesaplaşmak ve geleceğini bulmak için... Bütün yolcular yanlarına en büyük yüklerini, sır dolu hikâyelerini aldılar. Abdullah Ataşçı, Dağda Duman Yeri Yok ile taşraya ışık tutan, yoksulluğun suskunluğunu bozan şiirsel bir masal anlatmıyor yalnızca, inançların ortak anlatılarından aşkın evrenselliğine uzanan insan hikâyelerinin arka planına bütün bir ülkenin görmezden gelinen gerçeklerini de büyük bir ustalıkla yerleştiriyor. Kesinlemelerden ve keskinliklerden uzak bir yaklaşımın yazarı; (yazdıklarını) önyargıların ve kalıplaşmış düşüncelerin berisindetuttuğu da su götürmez bir gerçek... -Ethem Baran-
Köy büyük bir yangınla sarsıldı, her şey küle karıştı ve herkes o tren yolculuğuna, küllerinden yeniden doğmak için çıktı, geçmişle hesaplaşmak ve geleceğini bulmak için... Bütün yolcular yanlarına en büyük yüklerini, sır dolu hikâyelerini aldılar. Abdullah Ataşçı, Dağda Duman Yeri Yok ile taşraya ışık tutan, yoksulluğun suskunluğunu bozan şiirsel bir masal anlatmıyor yalnızca, inançların ortak anlatılarından aşkın evrenselliğine uzanan insan hikâyelerinin arka planına bütün bir ülkenin görmezden gelinen gerçeklerini de büyük bir ustalıkla yerleştiriyor. Kesinlemelerden ve keskinliklerden uzak bir yaklaşımın yazarı; (yazdıklarını) önyargıların ve kalıplaşmış düşüncelerin berisindetuttuğu da su götürmez bir gerçek... -Ethem Baran-