Darbeli Kalemler

Stok Kodu:
9786055278090
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
335
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9786055278090
630002
Darbeli Kalemler
Darbeli Kalemler
14.90

Bu kitap, Türkiye'nin yakın tarihini derinden etkileyen ve biçimlendiren 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül Askeri müdahalelerinin hemen ardından yazılan köşe yazıları arasından yapılmış bir seçmeden oluşuyor. O dönemlerin günlük gazetelerinde ilk hafta içinde yayımlanmış yaklaşık 300'e yakın yazının içinden bu kitapta kullanılacak olanları seçerken, öncelikle içeriklerindeki ideolojik bakışların dengesini göz önünde tuttum ve gündemin sıra dışı atmosferini daha açık yansıttığını düşündüğüm yazılara öncelik verdim.
Türkiye'nin yakın tarihinde ordu-siyaset ilişkisi de darbeler ve muhtıralarla sık sık kesintiye uğrayan demokrasinin aldığı yaralar da farklı açılardan değerlendirilip hesaplaşmalara malzeme oldu. Bu süreçte bazen geçmişe uzaktan bakmanın avantajlarını kullandık, bazen de geçmişe yabancılaştık. 
İşte bu yüzden, derlediğim köşe yazıları üzerinde etraflı bir yorum kaleme almayı özellikle doğru bulmadım. Okura, 1960 sonrası yazılanlarla, 1971 ve 1980 sonrası yazılan yazıları yan yana koymayı ve ortaya çıkacak olan resme, uzaktan değil, yakından hatta içine girerek bakmayı öneriyorum. Bunun, bugünkü gündeme egemen olan ordu ve rejim tartışmalarını ve basının olaya yaklaşımını değerlendirmede geniş bir perspektif sunacağını düşünüyorum. Her ne kadar darbelerin gölgesinde yazılmış olsalar da, müdahalelerin ilk haftasında sıcağı sıcağına kaleme alınan bu yazıların anlattığı bir öykü ve ardı ardına okunduklarında açtıkları ve kapattıkları kapılar var. Bizlerin de sanırım güdümlü yorumları aradan ayıklayıp, tarihe kendi sağduyumuzla bakmaya ihtiyacımız var.

Bu kitap, Türkiye'nin yakın tarihini derinden etkileyen ve biçimlendiren 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül Askeri müdahalelerinin hemen ardından yazılan köşe yazıları arasından yapılmış bir seçmeden oluşuyor. O dönemlerin günlük gazetelerinde ilk hafta içinde yayımlanmış yaklaşık 300'e yakın yazının içinden bu kitapta kullanılacak olanları seçerken, öncelikle içeriklerindeki ideolojik bakışların dengesini göz önünde tuttum ve gündemin sıra dışı atmosferini daha açık yansıttığını düşündüğüm yazılara öncelik verdim.
Türkiye'nin yakın tarihinde ordu-siyaset ilişkisi de darbeler ve muhtıralarla sık sık kesintiye uğrayan demokrasinin aldığı yaralar da farklı açılardan değerlendirilip hesaplaşmalara malzeme oldu. Bu süreçte bazen geçmişe uzaktan bakmanın avantajlarını kullandık, bazen de geçmişe yabancılaştık. 
İşte bu yüzden, derlediğim köşe yazıları üzerinde etraflı bir yorum kaleme almayı özellikle doğru bulmadım. Okura, 1960 sonrası yazılanlarla, 1971 ve 1980 sonrası yazılan yazıları yan yana koymayı ve ortaya çıkacak olan resme, uzaktan değil, yakından hatta içine girerek bakmayı öneriyorum. Bunun, bugünkü gündeme egemen olan ordu ve rejim tartışmalarını ve basının olaya yaklaşımını değerlendirmede geniş bir perspektif sunacağını düşünüyorum. Her ne kadar darbelerin gölgesinde yazılmış olsalar da, müdahalelerin ilk haftasında sıcağı sıcağına kaleme alınan bu yazıların anlattığı bir öykü ve ardı ardına okunduklarında açtıkları ve kapattıkları kapılar var. Bizlerin de sanırım güdümlü yorumları aradan ayıklayıp, tarihe kendi sağduyumuzla bakmaya ihtiyacımız var.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat