Dillere destan güzellik ve zarafetin bir tanesi, güzelliğin incisi… Şimdi, narin elleri ve parmakları kollarından kopmuş, arşı selamlıyor. Uzun saçları bir yelpaze gibi başının etrafına dağılmış, yüzünü okşuyor. Üzerindeki siyah beyaz elbisesi kan ve çamurdan yapış yapış olmuş, kefeni oluyor. Yüzü onca darbeye ve onca işkenceye rağmen tebessümle dolmuş, sancağını taşıtan meleğe gülümsüyor. Bedeni kan ve gözyaşından arınmış, melekler onu yıkıyor. Ve şimdide Hz. Peygamber (s.a.v), onu cennete gönderiyor.
Dillere destan güzellik ve zarafetin bir tanesi, güzelliğin incisi… Şimdi, narin elleri ve parmakları kollarından kopmuş, arşı selamlıyor. Uzun saçları bir yelpaze gibi başının etrafına dağılmış, yüzünü okşuyor. Üzerindeki siyah beyaz elbisesi kan ve çamurdan yapış yapış olmuş, kefeni oluyor. Yüzü onca darbeye ve onca işkenceye rağmen tebessümle dolmuş, sancağını taşıtan meleğe gülümsüyor. Bedeni kan ve gözyaşından arınmış, melekler onu yıkıyor. Ve şimdide Hz. Peygamber (s.a.v), onu cennete gönderiyor.