Dedemin Anlattıkları Yemen'den Çanakkale'ye

Stok Kodu:
9786059093927
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
114
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-06
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9786059093927
577581
Dedemin Anlattıkları
Dedemin Anlattıkları Yemen'den Çanakkale'ye
13.00

Kitap okurları Gönül Çil'i bir dönemin haber klasiği olan Ali Kırca'lı Siyaset Meydanı'ndan hatırlayacaktır. Anadolu'nun Türkmen kızı Anadolu şivesiyle ateşli konuşmalarla izleyicinin ilgisini üzerinde topluyordu. Bir süre sonra, televizyon reklamlarıyla evlere konuk oldu.

Gönül Çil bu kitabıyla kitap dünyasına, hem de bir kahramanlık öyküsünü kaleme alarak adım atıyor. Yemen'den Çanakkale'ye dedesinin anlatığı kahramanlık öyküsünü okura ulaştırıyor. Devamı da gelecek. Yine duygu dolu, yine etkileyici...

"Aybelen tüm Toroslar'daki yörüklerin geçiş noktasıydı. Askere gidenler buradan geçerken Aybelen tepesine taş dikerek, bu taşların üzerine askere giden gencin kimliğini yazıyorlardı. Buraya kendi bilgilerini yazan asker, şehit olursa bu taş yıkılmıyor, sağ salim geriye dönerken tekrar buraya gelen asker, oradan geçerken kendi taşını yıkıp evine gidiyordu. Bir süre sonra öyle bir dereceye gelmişti ki, savaşa giden askerler geriye dönmedikleri için burası adeta bir mezarlığa dönmüştü.

Hatta analar, diktikleri taşın başına oturup ağıt yakmaya başlamışlardı;

'Yine kara duman var bizim torosların başında,
Hasret özlem kokuyor anaların gözyaşında,
Bilmiyorum ki bu ağalar beyler hangi işin peşinde,
Yandı yine ciğerimin bağları.'

Kitap okurları Gönül Çil'i bir dönemin haber klasiği olan Ali Kırca'lı Siyaset Meydanı'ndan hatırlayacaktır. Anadolu'nun Türkmen kızı Anadolu şivesiyle ateşli konuşmalarla izleyicinin ilgisini üzerinde topluyordu. Bir süre sonra, televizyon reklamlarıyla evlere konuk oldu.

Gönül Çil bu kitabıyla kitap dünyasına, hem de bir kahramanlık öyküsünü kaleme alarak adım atıyor. Yemen'den Çanakkale'ye dedesinin anlatığı kahramanlık öyküsünü okura ulaştırıyor. Devamı da gelecek. Yine duygu dolu, yine etkileyici...

"Aybelen tüm Toroslar'daki yörüklerin geçiş noktasıydı. Askere gidenler buradan geçerken Aybelen tepesine taş dikerek, bu taşların üzerine askere giden gencin kimliğini yazıyorlardı. Buraya kendi bilgilerini yazan asker, şehit olursa bu taş yıkılmıyor, sağ salim geriye dönerken tekrar buraya gelen asker, oradan geçerken kendi taşını yıkıp evine gidiyordu. Bir süre sonra öyle bir dereceye gelmişti ki, savaşa giden askerler geriye dönmedikleri için burası adeta bir mezarlığa dönmüştü.

Hatta analar, diktikleri taşın başına oturup ağıt yakmaya başlamışlardı;

'Yine kara duman var bizim torosların başında,
Hasret özlem kokuyor anaların gözyaşında,
Bilmiyorum ki bu ağalar beyler hangi işin peşinde,
Yandı yine ciğerimin bağları.'

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat