Ve sadece bağlar ve ayırır. Yani, oluş, varlığın yerini almıştır, Gilles Deleuze"ün düşüncesinde. Öz ve töz yerine oluş, birey yerine de çizgiler yer almaktadır. Ebedi dönüş ise bir seçmecilik olarak durmaktadır. Bir beden kendi içine ait bir güce sahip olarak diğer bedenlerden ayrılır. Her bedenin gücü kendisine aittir. Bir beden diğerlerinden güç dereceleriyle ayrılır. Bir beden başka bir bedenle de aynı nedenlerden dolayı içiçe geçebilir. Güçler arası ilişkiler bedenleri ayırır ve bağlar. İçiçe sokar ve farklılaştırır. Bu deney egoya ait olmaktan çok yatay geçişli (transversal) içkinlik içinde olaya aittir. Olay bir an olarak hep farklılaşmayı sağlayandır. Ölüm bu farklılaşmalar içinde bir an olmaktan çok bir oluş içinde gelişmektedir. Zamanın içine girmeye başlayan biz oluruz. Zaman bizimle ilerlemekten çok biz ancak zamanın içine girebilmekteyizdir.
Ve sadece bağlar ve ayırır. Yani, oluş, varlığın yerini almıştır, Gilles Deleuze"ün düşüncesinde. Öz ve töz yerine oluş, birey yerine de çizgiler yer almaktadır. Ebedi dönüş ise bir seçmecilik olarak durmaktadır. Bir beden kendi içine ait bir güce sahip olarak diğer bedenlerden ayrılır. Her bedenin gücü kendisine aittir. Bir beden diğerlerinden güç dereceleriyle ayrılır. Bir beden başka bir bedenle de aynı nedenlerden dolayı içiçe geçebilir. Güçler arası ilişkiler bedenleri ayırır ve bağlar. İçiçe sokar ve farklılaştırır. Bu deney egoya ait olmaktan çok yatay geçişli (transversal) içkinlik içinde olaya aittir. Olay bir an olarak hep farklılaşmayı sağlayandır. Ölüm bu farklılaşmalar içinde bir an olmaktan çok bir oluş içinde gelişmektedir. Zamanın içine girmeye başlayan biz oluruz. Zaman bizimle ilerlemekten çok biz ancak zamanın içine girebilmekteyizdir.