“Suya inen yıldızlara istiridyeler kucak açmış. Her biri derin bir uykuya dalmış sığındığı kucakta. Birer inciye dönüştükleri sonsuz uykularında dalgaların sesi eşlik etmiş yıldızlara. Bu yağmurun adını da balıkçılar koymuş. ‘Lulubar' yani ‘İnci Yağmuru' demişler denize yağan yıldızlara.” Binlerce mülteci çocuktan biri olan Mela da yangından kaçan bir yıldızdır. Bir gece yarısı, annesi ve kardeşi Ahnes ile Halep'ten yola çıktığında onları nelerin beklediğinden habersizdir. Daha yolculuğun başındayken kötülük peşlerini bırakmaz. Kendileri de yangından kaçan birer yıldız olan Yusra ve Sarah yetişir imdatlarına. Yol boyunca Mela ve annesine destek olan kızlar, Almanya'ya gitmeye kararlıdır. Bin bir zorlukla Ege sahillerine ulaşan kahramanlarımız, korkunç bir manzarayla karşılaşırlar. Yuttuğu insanları kusan bir deniz uzanmaktadır önlerinde. O sahilde ninesi Lulubar'ın anlattığı masalı hatırlar Mela ve korkar denizden. Bir de çakallar vardır dört bir yanda… Mültecileri
ölüme gönderen çakallar… Ama arkadaşı Yusra ve ablası Sarah, o denizi aşmaya kararlıdır. Kahramanlarımızın hüzünlü hikayesini okurken bizi gülümsetmeyi de başaran denize yağan yıldızlar; umuda yolculuğun romanıdır.
“Kimse çocuğunu bir kayığa bindirmez su karadan daha güvenli olmadıkça.”
Somalili şair Warsan Shire
“Suya inen yıldızlara istiridyeler kucak açmış. Her biri derin bir uykuya dalmış sığındığı kucakta. Birer inciye dönüştükleri sonsuz uykularında dalgaların sesi eşlik etmiş yıldızlara. Bu yağmurun adını da balıkçılar koymuş. ‘Lulubar' yani ‘İnci Yağmuru' demişler denize yağan yıldızlara.” Binlerce mülteci çocuktan biri olan Mela da yangından kaçan bir yıldızdır. Bir gece yarısı, annesi ve kardeşi Ahnes ile Halep'ten yola çıktığında onları nelerin beklediğinden habersizdir. Daha yolculuğun başındayken kötülük peşlerini bırakmaz. Kendileri de yangından kaçan birer yıldız olan Yusra ve Sarah yetişir imdatlarına. Yol boyunca Mela ve annesine destek olan kızlar, Almanya'ya gitmeye kararlıdır. Bin bir zorlukla Ege sahillerine ulaşan kahramanlarımız, korkunç bir manzarayla karşılaşırlar. Yuttuğu insanları kusan bir deniz uzanmaktadır önlerinde. O sahilde ninesi Lulubar'ın anlattığı masalı hatırlar Mela ve korkar denizden. Bir de çakallar vardır dört bir yanda… Mültecileri
ölüme gönderen çakallar… Ama arkadaşı Yusra ve ablası Sarah, o denizi aşmaya kararlıdır. Kahramanlarımızın hüzünlü hikayesini okurken bizi gülümsetmeyi de başaran denize yağan yıldızlar; umuda yolculuğun romanıdır.
“Kimse çocuğunu bir kayığa bindirmez su karadan daha güvenli olmadıkça.”
Somalili şair Warsan Shire