Dervişin Safa Defteri

Stok Kodu:
9786059778589
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
256
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9786059778589
623637
Dervişin Safa Defteri
Dervişin Safa Defteri
19.50

Dinle sözümü sana direm özge edâdır

Derviş olana lazım olan aşk-ı Hüdâdır

Derviş; istidadı, şevk u zevki ve en önemlisi “izni” varsa nefs mertebelerinde seyreder, terbiye ve tezkiyesini kazanır; ilâhî tecellîlere mazhar olur. Mahlûkatın en şereflisi olduğunun idrakine bireysel tecrübeleriyle varır, daha doğrusu bu yolda cehdeder. Ardından ezkâra, evrada, semâya durur. Hamlıktan pişme, pişmekten de yanma yoluna geçer, halk içinde Hakk ile görüşme olarak tabir edilen “halvet der encümen”i deneyimler ve anlar ki vakit, bu lütufların safâsını sürme vaktidir.

Dervişin Safa Defteri, ömrünü tasavvuf yolunun fakîri olmaya adayan Mim Kemâl Öke'nin Mevlânâ Celâleddin Rûmî Hazretlerinin eserlerini bütüncül bir bakışla, eserlerde üzerinde durulan süreçlere, kavramlara ve yaklaşımlara odaklanarak incelediği “Yedi Meclis”ten oluşmakla birlikte Hz. Mevlânâ'dan bir ilmihal teşkil ediyor. Bu bağlamda, İslam'ın beş şartını, iman esasları ile şer'î açıdan incelerken eserin öz suyunu “sûfî gözüyle şeriat” olarak ortaya koyuyor.

Tasavvuf bir hal ilmidir ve eşref-i mahlûkat olan insanın Allah tarafından anbean çekip çevrilen kalbine dair bu ilim, yüzyıllar önce Hz. Mevlânâ'ya bahşedilmiştir.

Mim Kemâl Öke, işte bu kalbin merkezi olan İslam'ın beş ana sütununu Hz. Mevlânâ'nın eserlerinden damıttığı zarif ve nüktedan bir üslupla aktarıyor.

Öyleyse bu kitabın –insan kitabının- gönül sayfaları, yukarıdaki niyaz ilâhîsinin izleyen beyitlerinde terennüm edilen semâ-safâ irtibatının günümüzün rasyonalite ve absürtlük karşıtlığıyla kurgulanmış dünyasında, şeriat ve hakikat hasreti çekip marifete vâsıl olmayı dileyen nice kalbe ilham olması niyetiyle açılıyor.

Âşkın nesi var ise Maşuk'a fedadır

Semâ sâfâ , cana şifâ ruha gıdâdır

Dinle sözümü sana direm özge edâdır

Derviş olana lazım olan aşk-ı Hüdâdır

Derviş; istidadı, şevk u zevki ve en önemlisi “izni” varsa nefs mertebelerinde seyreder, terbiye ve tezkiyesini kazanır; ilâhî tecellîlere mazhar olur. Mahlûkatın en şereflisi olduğunun idrakine bireysel tecrübeleriyle varır, daha doğrusu bu yolda cehdeder. Ardından ezkâra, evrada, semâya durur. Hamlıktan pişme, pişmekten de yanma yoluna geçer, halk içinde Hakk ile görüşme olarak tabir edilen “halvet der encümen”i deneyimler ve anlar ki vakit, bu lütufların safâsını sürme vaktidir.

Dervişin Safa Defteri, ömrünü tasavvuf yolunun fakîri olmaya adayan Mim Kemâl Öke'nin Mevlânâ Celâleddin Rûmî Hazretlerinin eserlerini bütüncül bir bakışla, eserlerde üzerinde durulan süreçlere, kavramlara ve yaklaşımlara odaklanarak incelediği “Yedi Meclis”ten oluşmakla birlikte Hz. Mevlânâ'dan bir ilmihal teşkil ediyor. Bu bağlamda, İslam'ın beş şartını, iman esasları ile şer'î açıdan incelerken eserin öz suyunu “sûfî gözüyle şeriat” olarak ortaya koyuyor.

Tasavvuf bir hal ilmidir ve eşref-i mahlûkat olan insanın Allah tarafından anbean çekip çevrilen kalbine dair bu ilim, yüzyıllar önce Hz. Mevlânâ'ya bahşedilmiştir.

Mim Kemâl Öke, işte bu kalbin merkezi olan İslam'ın beş ana sütununu Hz. Mevlânâ'nın eserlerinden damıttığı zarif ve nüktedan bir üslupla aktarıyor.

Öyleyse bu kitabın –insan kitabının- gönül sayfaları, yukarıdaki niyaz ilâhîsinin izleyen beyitlerinde terennüm edilen semâ-safâ irtibatının günümüzün rasyonalite ve absürtlük karşıtlığıyla kurgulanmış dünyasında, şeriat ve hakikat hasreti çekip marifete vâsıl olmayı dileyen nice kalbe ilham olması niyetiyle açılıyor.

Âşkın nesi var ise Maşuk'a fedadır

Semâ sâfâ , cana şifâ ruha gıdâdır

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat