Genellikle edebiyat, özellikle de destanlar bir ulusun edebi tarihinden çok ruhunu yansıtır. Doğanın yorumlanması olan mitoloji ve tarihin idealize edilmiş hali olan efsane, epiğin temel öğeleridir. "Halkın Yaşayan Tarihi"dir. Dolayısıyla tüm destanlar "Hayal gücü kuvvetli soyların doğaya ve hayata dair en eski deneyimlerinin ilk meyveleridir" ve gerçek şair o soyun bizzat kendisidir. Ne kadar ulus ve şair varsa, epik tanımı ve kurgusuna dair o kadar çok kural vardır. Bu nedenle, yalnızca yazarın gözünde epik başlığına değer olan eserleri seçmek yerine, nazım ya da nesir olsun, bu düzeydeki ulusal eserler göz önüne alınarak tüm ulusların destanlarına yer verilmiştir. Helene Adeline Guerber bu kitabında; Yunan, Latin, Fransız, İspanyol, Portekiz, İtalyan, Britanya Adaları, Cermen (Alman), Hollanda, İskandinav, Rus ve Fin, Orta Avrupa ve Balkanlar, İbrani ve Erken dönem Hıristiyan, Arap ve Fars, Hindu, Çin ve Japon ve Amerikan destanlarının geniş bir tanıtım ve özetini sunuyor.
Genellikle edebiyat, özellikle de destanlar bir ulusun edebi tarihinden çok ruhunu yansıtır. Doğanın yorumlanması olan mitoloji ve tarihin idealize edilmiş hali olan efsane, epiğin temel öğeleridir. "Halkın Yaşayan Tarihi"dir. Dolayısıyla tüm destanlar "Hayal gücü kuvvetli soyların doğaya ve hayata dair en eski deneyimlerinin ilk meyveleridir" ve gerçek şair o soyun bizzat kendisidir. Ne kadar ulus ve şair varsa, epik tanımı ve kurgusuna dair o kadar çok kural vardır. Bu nedenle, yalnızca yazarın gözünde epik başlığına değer olan eserleri seçmek yerine, nazım ya da nesir olsun, bu düzeydeki ulusal eserler göz önüne alınarak tüm ulusların destanlarına yer verilmiştir. Helene Adeline Guerber bu kitabında; Yunan, Latin, Fransız, İspanyol, Portekiz, İtalyan, Britanya Adaları, Cermen (Alman), Hollanda, İskandinav, Rus ve Fin, Orta Avrupa ve Balkanlar, İbrani ve Erken dönem Hıristiyan, Arap ve Fars, Hindu, Çin ve Japon ve Amerikan destanlarının geniş bir tanıtım ve özetini sunuyor.