MHP için 1991 - 2003 dönemi, özel bir dönemdi. Büyük bir popülerleşmenin tadına vardı..."Marjinallikten", "merkez partisi" konumuna terfi etti...Tarihin en büyük oy oranına erişerek hükümet ortağı oldu...Sonra 2002 sonunda yeniden parlamento dışı kalarak ağır bir krize girdi...Bu dönem aynı zamanda, hareketin korucu ve simge-lideri Alparslan Türkeş'in ölümünün ve Türkeş-sonrası bir MHP'nin oluşumunun gerçekleştiği bir dönemdi. Devlet Ocak Dergâh adlı kitaplarında ülkücü hareketin 12 Eylül 1980 sonrasındaki yaklaşık 10 yıllık krizli dönemini ele alan Tanıl Bora ve Kemal Can, Devlet ve Kuzgun'da, MHP'nin 1991 sonrası bu özel dönemi inceliyorlar. Kitap, bir cephesiyle, 1990'lı yılların ‘ruhunu' teşrih masasına yatırmaktadır. 1990'lı yıllar, Türkiye'de milliyetçiliğin yeni bir bahar yaşadığı bir dönemdi. ‘Yeni' MHP, bu dönemin ruhuyla/havasıyla yeniden şekillendi ve bizzat o ruhun/havanın oluşumuna katkıda bulundu. Türkiye'ye yeni bir modernleşme dalgasının çarptığı bu dönem, sadece MHP'nin değil ‘toplam' Türk milliyetçiliğinin yeniden biçimlenmesinde özel bir öneme sahiptir. Dolayısıyla, kitabı, Türkiye'nin yakın siyasal tarihinin mühim bir onyılının siyasal iklimine dair bir inceleme olarak da okumak mümkündür. Bu iklim çerçevesinde, MHP/ülkücü hareketin ötesinde genel olarak Türkiye'de milliyetçiliğin ‘işleyişine' dair bir tartışma olarak da okumak mümkündür.
MHP için 1991 - 2003 dönemi, özel bir dönemdi. Büyük bir popülerleşmenin tadına vardı..."Marjinallikten", "merkez partisi" konumuna terfi etti...Tarihin en büyük oy oranına erişerek hükümet ortağı oldu...Sonra 2002 sonunda yeniden parlamento dışı kalarak ağır bir krize girdi...Bu dönem aynı zamanda, hareketin korucu ve simge-lideri Alparslan Türkeş'in ölümünün ve Türkeş-sonrası bir MHP'nin oluşumunun gerçekleştiği bir dönemdi. Devlet Ocak Dergâh adlı kitaplarında ülkücü hareketin 12 Eylül 1980 sonrasındaki yaklaşık 10 yıllık krizli dönemini ele alan Tanıl Bora ve Kemal Can, Devlet ve Kuzgun'da, MHP'nin 1991 sonrası bu özel dönemi inceliyorlar. Kitap, bir cephesiyle, 1990'lı yılların ‘ruhunu' teşrih masasına yatırmaktadır. 1990'lı yıllar, Türkiye'de milliyetçiliğin yeni bir bahar yaşadığı bir dönemdi. ‘Yeni' MHP, bu dönemin ruhuyla/havasıyla yeniden şekillendi ve bizzat o ruhun/havanın oluşumuna katkıda bulundu. Türkiye'ye yeni bir modernleşme dalgasının çarptığı bu dönem, sadece MHP'nin değil ‘toplam' Türk milliyetçiliğinin yeniden biçimlenmesinde özel bir öneme sahiptir. Dolayısıyla, kitabı, Türkiye'nin yakın siyasal tarihinin mühim bir onyılının siyasal iklimine dair bir inceleme olarak da okumak mümkündür. Bu iklim çerçevesinde, MHP/ülkücü hareketin ötesinde genel olarak Türkiye'de milliyetçiliğin ‘işleyişine' dair bir tartışma olarak da okumak mümkündür.