Türk kültüründe renkler başlı başına bir evrendir. Bu evrene ait renkler cümbüşü, günlük konuşma dilinden sanatın her şubesinde yükselmiş abidelere kadar hemen bütün ufuklarda ışıldar durur. Renk isimlerinin oluşturduğu söz varlığımız, ancak köklü ve büyük kültürlerde görülebilecek genişliktedir. Öyle ki yalnızca renk sözcüğü ile türetilmiş deyimler bile, usta şairlerin dilinde ölümsüz dizelere dönüşebilmektedir. Bütün bir hayatı, Cahildim dünyanın rengine kandım dizesiyle özetleyen şairin duyguları, başka bir dilde aynı güzellikte söylenebilir mi?
Klasik şiirimizde de renk isimleri yalnızca varlıkların rengini gösteren bir sıfat değil, şiirin estetik güzelliğine katkı sağlayan unsurlar olarak kullanılır. Bazen tek bir renk, bazen iki veya daha fazla renk beyitte öyle bir maharetle işlenir ki, söze dayalı bir sanat olan şiir, görsel etki de uyandırır.
Türk kültüründe renkler başlı başına bir evrendir. Bu evrene ait renkler cümbüşü, günlük konuşma dilinden sanatın her şubesinde yükselmiş abidelere kadar hemen bütün ufuklarda ışıldar durur. Renk isimlerinin oluşturduğu söz varlığımız, ancak köklü ve büyük kültürlerde görülebilecek genişliktedir. Öyle ki yalnızca renk sözcüğü ile türetilmiş deyimler bile, usta şairlerin dilinde ölümsüz dizelere dönüşebilmektedir. Bütün bir hayatı, Cahildim dünyanın rengine kandım dizesiyle özetleyen şairin duyguları, başka bir dilde aynı güzellikte söylenebilir mi?
Klasik şiirimizde de renk isimleri yalnızca varlıkların rengini gösteren bir sıfat değil, şiirin estetik güzelliğine katkı sağlayan unsurlar olarak kullanılır. Bazen tek bir renk, bazen iki veya daha fazla renk beyitte öyle bir maharetle işlenir ki, söze dayalı bir sanat olan şiir, görsel etki de uyandırır.