Ahmed İhsan, Avrupa'da geniş okuyucu kitlesi tarafından ilgiyle takip edilen seyahatname türü romanların icra ettiği hizmetleri ve fonksiyonları hesaba katarak aynı şekilde Türk okuyucularının da ilgisini çekebilecek bir eser vücuda getirmiştir.
Mektup formatında inşa ettiği romanı veya onun tabiriyle “bir seyyah-ı muhayyel”in (Kâmî'nin) seyahatnamesi, Rusya veya Orta Asya'dan gelişen bir Uzakdoğu gezisini kapsamaktadır. Bu seyahat mektupları o kadar gerçeğe yakın bir şekilde kaleme alınmıştır ki, okuyucular, başta bir “hayalî gezginin seyahati” olduğu belirtilmesine rağmen gerçek bir seyahatname okuduklarını sanmaktadır.
Zira Moskova'dan yazılan 31 Mayıs 1887 tarihli mektuptan Vladivostok'tan yazılan 15 Ağustos 1887 tarihli mektuba kadar iki buçuk ayı kapsayan seyahatin bir insicam içinde geliştiği, yapılan tasvirler ve verilen bilgiler âdeta döneme ait gerçekleri yansıttığı intibaını vermektedir. Bu da, yazarın, seyahat güzergâhı hakkında yaptığı araştırma ve okumalardan derlediği bilgileri kafasında toplayarak gezi-romanını inşa ettiğini göstermektedir.
Osmanlıcadan yaptığımız seyahatname çevirilerine bir gezi-roman olan Doğu Asya'ya Seyahat (Asya-yı Şarkî'ye Seyahat) adlı eseri eklememizin en önemli sebebi; yüz yıl önce yayımlanan ve konunun geçtiği bölgelerle ilgili ilginç bilgileri ihtiva eden bir metin olması hasebiyle günümüz okuyucularıyla buluşmasının anlamlı olacağını düşünmemizdir…
Ahmed İhsan, Avrupa'da geniş okuyucu kitlesi tarafından ilgiyle takip edilen seyahatname türü romanların icra ettiği hizmetleri ve fonksiyonları hesaba katarak aynı şekilde Türk okuyucularının da ilgisini çekebilecek bir eser vücuda getirmiştir.
Mektup formatında inşa ettiği romanı veya onun tabiriyle “bir seyyah-ı muhayyel”in (Kâmî'nin) seyahatnamesi, Rusya veya Orta Asya'dan gelişen bir Uzakdoğu gezisini kapsamaktadır. Bu seyahat mektupları o kadar gerçeğe yakın bir şekilde kaleme alınmıştır ki, okuyucular, başta bir “hayalî gezginin seyahati” olduğu belirtilmesine rağmen gerçek bir seyahatname okuduklarını sanmaktadır.
Zira Moskova'dan yazılan 31 Mayıs 1887 tarihli mektuptan Vladivostok'tan yazılan 15 Ağustos 1887 tarihli mektuba kadar iki buçuk ayı kapsayan seyahatin bir insicam içinde geliştiği, yapılan tasvirler ve verilen bilgiler âdeta döneme ait gerçekleri yansıttığı intibaını vermektedir. Bu da, yazarın, seyahat güzergâhı hakkında yaptığı araştırma ve okumalardan derlediği bilgileri kafasında toplayarak gezi-romanını inşa ettiğini göstermektedir.
Osmanlıcadan yaptığımız seyahatname çevirilerine bir gezi-roman olan Doğu Asya'ya Seyahat (Asya-yı Şarkî'ye Seyahat) adlı eseri eklememizin en önemli sebebi; yüz yıl önce yayımlanan ve konunun geçtiği bölgelerle ilgili ilginç bilgileri ihtiva eden bir metin olması hasebiyle günümüz okuyucularıyla buluşmasının anlamlı olacağını düşünmemizdir…