Doğunun Hükümdarı, ‘siyaset teorisinin kayıp halkası'dır. Ülkemizde pek bilinmeyen bu eser, Arap edebiyatında siyasetname geleneğinin ilk özgün klasiğidir. Aslında sadece Arap edebiyatının değil, tüm Doğu dünyasının öncü siyasetnamesi sayılabilir. Eser sahibi Abdülhamîd el-Kâtib'i edebiyattaki ustalığı, bürokrat ve diplomat kişiliği ve yazdığı eseri tecrübelerinden yararlanarak oluşturması bakımından Doğunun Machiavelli'i olarak anabiliriz. Fakat şunu da kaydetmek gerekir ki bu eser, Machiavelli'in Hükümdar'ından tam sekiz asır önce, 746'da yazılmıştır. Eserin ayırıcı özelliklerinden biri de; siyaset kavramını sadece devleti idare etmek değil, nefsi kontrol altına tutmakla da bağlantılı gören bir anlayışa sahiptir.
Doğunun Hükümdarı, ‘siyaset teorisinin kayıp halkası'dır. Ülkemizde pek bilinmeyen bu eser, Arap edebiyatında siyasetname geleneğinin ilk özgün klasiğidir. Aslında sadece Arap edebiyatının değil, tüm Doğu dünyasının öncü siyasetnamesi sayılabilir. Eser sahibi Abdülhamîd el-Kâtib'i edebiyattaki ustalığı, bürokrat ve diplomat kişiliği ve yazdığı eseri tecrübelerinden yararlanarak oluşturması bakımından Doğunun Machiavelli'i olarak anabiliriz. Fakat şunu da kaydetmek gerekir ki bu eser, Machiavelli'in Hükümdar'ından tam sekiz asır önce, 746'da yazılmıştır. Eserin ayırıcı özelliklerinden biri de; siyaset kavramını sadece devleti idare etmek değil, nefsi kontrol altına tutmakla da bağlantılı gören bir anlayışa sahiptir.