Artık sorgulama gereği duyulmayan yaşamın keskinleşmiş kurallarına, insan ilişkilerine, toplumsal yaşayışa bir başkaldırı öyküsü olan "Dönüşüm" bilincini yitirmeden sadece görünüşte bir böceğe dönüşen Gregor Samsa'nın hala kendisi olduğunu bir türlü ailesine ve çevresine anlatamamasınin tragedyasıdır. Öykü aynı zamanda eleştirmeyen, teslim olmuş birey kimliğine açık bir başkaldırıdır.
Kafka, öyküsünü yazıp tamamladığı 06.12.1912 tarihli bir mektubunda nişanlısı Felice Bauer'e öykü hakkında şunları yazar; "Ağla canımın içi ağla, işte ağlama vakti gelip çattı! Küçük hikayemin kahramanı bir süre önce öldü. Seni avutacaksa eğer, onun huzur içinde ve herkesle barışık öldüğünü de ekleyebilirim..."
Artık sorgulama gereği duyulmayan yaşamın keskinleşmiş kurallarına, insan ilişkilerine, toplumsal yaşayışa bir başkaldırı öyküsü olan "Dönüşüm" bilincini yitirmeden sadece görünüşte bir böceğe dönüşen Gregor Samsa'nın hala kendisi olduğunu bir türlü ailesine ve çevresine anlatamamasınin tragedyasıdır. Öykü aynı zamanda eleştirmeyen, teslim olmuş birey kimliğine açık bir başkaldırıdır.
Kafka, öyküsünü yazıp tamamladığı 06.12.1912 tarihli bir mektubunda nişanlısı Felice Bauer'e öykü hakkında şunları yazar; "Ağla canımın içi ağla, işte ağlama vakti gelip çattı! Küçük hikayemin kahramanı bir süre önce öldü. Seni avutacaksa eğer, onun huzur içinde ve herkesle barışık öldüğünü de ekleyebilirim..."