Şair olmadan önce dünyayı sırtlarında taşıdıklarına aldırmıyorlardı. Kaç yüz yılı devirdiklerinden habersizdiler.
Günün birinde dayanacak yer bulamayınca, kalemlerine abandılar. Rüzgar her yönden aynı esiyordu onlara.
Yağmurların güneş yüzünden olduğunu anlamakta gecikmediler. Anlaşılmayana öfkeli, anlamayana düşman kesildiler.
Bihaber olanları haberdar etmeyi ilke edindiler.
Yazgıları aynı felekten besleniyordu.
Dünyanın kaç bucak olduğuna güldüler.
Gel zaman git zaman, biri diğeriyle, diğeri de öbürüyle karşılaştı; saatler kim bilir kaçı gösterirken...
Sonrası malum!
Bu kitapta ilk defa buluşan; dört adam, ortak bir dille sesleniyor okuyucuya.
Mısralarda keşfedeceğiniz her öykünün yaşanmışlıklardan damıtıldığını anlamak zor olmayacak...
Şair olmadan önce dünyayı sırtlarında taşıdıklarına aldırmıyorlardı. Kaç yüz yılı devirdiklerinden habersizdiler.
Günün birinde dayanacak yer bulamayınca, kalemlerine abandılar. Rüzgar her yönden aynı esiyordu onlara.
Yağmurların güneş yüzünden olduğunu anlamakta gecikmediler. Anlaşılmayana öfkeli, anlamayana düşman kesildiler.
Bihaber olanları haberdar etmeyi ilke edindiler.
Yazgıları aynı felekten besleniyordu.
Dünyanın kaç bucak olduğuna güldüler.
Gel zaman git zaman, biri diğeriyle, diğeri de öbürüyle karşılaştı; saatler kim bilir kaçı gösterirken...
Sonrası malum!
Bu kitapta ilk defa buluşan; dört adam, ortak bir dille sesleniyor okuyucuya.
Mısralarda keşfedeceğiniz her öykünün yaşanmışlıklardan damıtıldığını anlamak zor olmayacak...