"Kırlangıç!.. desem şimdi, biliyorum, hiçbir şey anlamayacaksın. Anlama ama... anlama, daha iyi(...) Düşün sade, belki; kırlangıçları işte mesela, deli kılangıçları... ya da işte bütün kırlangıçlar delidir zaten, ya da tersi: bütün deliler kırlangıç!.. Suyu hatırla sonra, kırlangıcın üstünden uçtuğu, gölgesini seyrettiği... konup serinlediği. Ne bileyim, bir de bir kayık belki... küreği kırık. Göl ama uçsuz bucaksız... yeşil." Bedirhan Toprak, 2004 yılıda "Selahattin Kaya İlk Roman Ödülü"nü aldığı Dün Gördüm Gece Bir Rüya'da, bir sabah tam da evinden çıkacağı sıra, neree gideceğini, işini unutan bir "kaybolmuş"un aşk-acı-yazı ekseninde gelişen 24 saatlik yürüyüşünü romanlaştırırken, "dünyanın ilk günü"ndeki "ilk soru"ya okuruyla birlikte cevap arıyor: "Cennetini kaybetmiş bir Adem'i ne avutabilir?" ya da: "Cenneti bilen Adem'in bu dünya'da yaşama şansı var mı?.."
"Kırlangıç!.. desem şimdi, biliyorum, hiçbir şey anlamayacaksın. Anlama ama... anlama, daha iyi(...) Düşün sade, belki; kırlangıçları işte mesela, deli kılangıçları... ya da işte bütün kırlangıçlar delidir zaten, ya da tersi: bütün deliler kırlangıç!.. Suyu hatırla sonra, kırlangıcın üstünden uçtuğu, gölgesini seyrettiği... konup serinlediği. Ne bileyim, bir de bir kayık belki... küreği kırık. Göl ama uçsuz bucaksız... yeşil." Bedirhan Toprak, 2004 yılıda "Selahattin Kaya İlk Roman Ödülü"nü aldığı Dün Gördüm Gece Bir Rüya'da, bir sabah tam da evinden çıkacağı sıra, neree gideceğini, işini unutan bir "kaybolmuş"un aşk-acı-yazı ekseninde gelişen 24 saatlik yürüyüşünü romanlaştırırken, "dünyanın ilk günü"ndeki "ilk soru"ya okuruyla birlikte cevap arıyor: "Cennetini kaybetmiş bir Adem'i ne avutabilir?" ya da: "Cenneti bilen Adem'in bu dünya'da yaşama şansı var mı?.."
