Pontus Meselesi, 19. yüzyılın ikinci yarısından Kurtuluş Savaşı'nın sonuna kadar olan dönemde, Doğu
Karadeniz'de bir Rum devleti kurma hedefiyle ortaya çıkarılmış bir meseledir. Bu hedef doğrultusunda
Pontusçu Rumlar TBMM'ye karşı Milli Mücadele döneminin en uzun ve en zarar verici isyanını çıkarmışlardır.
Pontusçu isyancılar başta Yunanistan olmak üzere Batılı büyük devletlerin çeşitli alanlarda ve düzeylerde
desteğini görmüşlerdir. TBMM güçlerinin yaklaşık 3 yıl süren mücadelesi neticesinde Pontusçuluk fikri etkisiz
hale getirilirken, nihayet Kurtuluş Savaşı sonunda imzalanan Lozan Antlaşması'yla da Türkiye için Pontus Meselesi tarihe karışmıştır.
Ne var ki, yaklaşık 25 yıl sonra, 1950'li yıllardan itibaren ve bilhassa Kıbrıs meselesinin tırmanışa geçtiği süreçte
Pontus Meselesi uluslararası alanda çeşitli vesilelerle yeniden gündeme getirilmeye başlanmıştır. Bu süreçte
Yeni Pontusçuların iddialarına, Balkan Savaşları'ndan Milli Mücadele'nin sonuna kadar “350 bin Rum'un
Türkler tarafından soykırıma uğratılmış olduğu” iddiası da eklenmiştir. Yeni Pontusçuluğun vatanı Yunanistan'da soykırım iddiasıyla Türkiye aleyhine çeşitli faaliyetler düzenlenirken, 2000'li yıllardan itibaren bazı Batılı devletlerin parlamentoları da Türkiye aleyhine bu soykırım kararını tanımıştır.
Bu kitap, bütün bu gelişmeler üzerine meselenin tarihsel arka planına yeniden dönme ihtiyacıyla arşivlerimizde
bulunan belgelerin ve çeşitli araştırmaların ışığında hazırlanmıştır. Daha önce yayınlanmamış olan, 1922 ve 1927 tarihli iki Pontus raporuna da eski yazı orijinal metinleriyle birlikte çalışmada yer verilmiştir.
Pontus Meselesi, 19. yüzyılın ikinci yarısından Kurtuluş Savaşı'nın sonuna kadar olan dönemde, Doğu
Karadeniz'de bir Rum devleti kurma hedefiyle ortaya çıkarılmış bir meseledir. Bu hedef doğrultusunda
Pontusçu Rumlar TBMM'ye karşı Milli Mücadele döneminin en uzun ve en zarar verici isyanını çıkarmışlardır.
Pontusçu isyancılar başta Yunanistan olmak üzere Batılı büyük devletlerin çeşitli alanlarda ve düzeylerde
desteğini görmüşlerdir. TBMM güçlerinin yaklaşık 3 yıl süren mücadelesi neticesinde Pontusçuluk fikri etkisiz
hale getirilirken, nihayet Kurtuluş Savaşı sonunda imzalanan Lozan Antlaşması'yla da Türkiye için Pontus Meselesi tarihe karışmıştır.
Ne var ki, yaklaşık 25 yıl sonra, 1950'li yıllardan itibaren ve bilhassa Kıbrıs meselesinin tırmanışa geçtiği süreçte
Pontus Meselesi uluslararası alanda çeşitli vesilelerle yeniden gündeme getirilmeye başlanmıştır. Bu süreçte
Yeni Pontusçuların iddialarına, Balkan Savaşları'ndan Milli Mücadele'nin sonuna kadar “350 bin Rum'un
Türkler tarafından soykırıma uğratılmış olduğu” iddiası da eklenmiştir. Yeni Pontusçuluğun vatanı Yunanistan'da soykırım iddiasıyla Türkiye aleyhine çeşitli faaliyetler düzenlenirken, 2000'li yıllardan itibaren bazı Batılı devletlerin parlamentoları da Türkiye aleyhine bu soykırım kararını tanımıştır.
Bu kitap, bütün bu gelişmeler üzerine meselenin tarihsel arka planına yeniden dönme ihtiyacıyla arşivlerimizde
bulunan belgelerin ve çeşitli araştırmaların ışığında hazırlanmıştır. Daha önce yayınlanmamış olan, 1922 ve 1927 tarihli iki Pontus raporuna da eski yazı orijinal metinleriyle birlikte çalışmada yer verilmiştir.