Dünyanın Yörüngesini Değiştiren Casuslar

Stok Kodu:
9786059197229
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
336
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-07
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
9786059197229
452200
Dünyanın Yörüngesini Değiştiren Casuslar
Dünyanın Yörüngesini Değiştiren Casuslar
9.94

İstanbul'da iki senem dolunca, Ahmed efendiye, vatanıma dönmek istediğimi söyledim. (Gitme, niçin gidiyorsun? İstanbul'da ne ararsan var. Allahü Teala, bu şehre, din ve dünyayı birlikte vermiştir. Annenin ve babanın vefat ettiğini kardeşlerinin olmadığını söylemiştirn. Öyleyse, İstanbul'a yerleş) dedi. Ahmed efendi bana çok alışmıştı. Onun için, benden ayrılmak istemiyor ve İstanbul'a yerleşmem hususunda çok ısrar ediyordu. Fakat, vatani vazifem beni, Londra'ya dönüp, nezarete, hilafet merkezi ile alakalı geniş bir rapor sunup, yeni emirler almak için zorluyordu.

İstanbul'da bulunduğum müddetçe, her ay Müstemlekeler nezaretinde müşahede ettiğim hadislerle alakalı bir rapor gönderdim. Bir kere raporumda, yanında çalıştığım adam, bana livata etmek isterse, ne yapayım dedim. Cevapta bana (Bu iş hedefe ulaşmayı kolaylaştırıyorsa, yapabilirsin) denildi. Bu cevabı okuyunca, çok kızdım. Sanki dünya başıma yıkılmıştı. Evet, bu habis fi'lin İngilterede yaygın olduğunu evvelden biliyordum. Fakat, büyüklerimin emredecekleri hatırıma gelmezdi. Ne yapayım ki, bardağı son damlasına kadar içmekten başka çarem yoktu. Onun için sustum ve vazifeme devam ettim.

İstanbul'da iki senem dolunca, Ahmed efendiye, vatanıma dönmek istediğimi söyledim. (Gitme, niçin gidiyorsun? İstanbul'da ne ararsan var. Allahü Teala, bu şehre, din ve dünyayı birlikte vermiştir. Annenin ve babanın vefat ettiğini kardeşlerinin olmadığını söylemiştirn. Öyleyse, İstanbul'a yerleş) dedi. Ahmed efendi bana çok alışmıştı. Onun için, benden ayrılmak istemiyor ve İstanbul'a yerleşmem hususunda çok ısrar ediyordu. Fakat, vatani vazifem beni, Londra'ya dönüp, nezarete, hilafet merkezi ile alakalı geniş bir rapor sunup, yeni emirler almak için zorluyordu.

İstanbul'da bulunduğum müddetçe, her ay Müstemlekeler nezaretinde müşahede ettiğim hadislerle alakalı bir rapor gönderdim. Bir kere raporumda, yanında çalıştığım adam, bana livata etmek isterse, ne yapayım dedim. Cevapta bana (Bu iş hedefe ulaşmayı kolaylaştırıyorsa, yapabilirsin) denildi. Bu cevabı okuyunca, çok kızdım. Sanki dünya başıma yıkılmıştı. Evet, bu habis fi'lin İngilterede yaygın olduğunu evvelden biliyordum. Fakat, büyüklerimin emredecekleri hatırıma gelmezdi. Ne yapayım ki, bardağı son damlasına kadar içmekten başka çarem yoktu. Onun için sustum ve vazifeme devam ettim.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat