Brezilyalı şair Drummond de Andrade (1902-1987), Walt Whitman'ın gündelik yaşantıdan yola çıkan şiirini hatırlatan yalın bir dille geleneksel şiirin kalıplaşmış anlatım özelliklerine karşı çıkarak yenilikçiliğin duyarlı ve akılcı ustası olmayı başarmış, gerek çocukluk dönemi yaşantılarından, gerekse ülkesindeki toplumsal adaletsizliğin yarattığı sorunlardan esinlenerek yazdığı şiirlerinde insanlar arasındaki iletişimsizliği ve ilişkilerin saçmalığını ince bir alaycılıkla dile getirmiştir.
Bu içedönük ve alçakgönüllü şair en kişisel sorunlarını ele aldığında bile, bunlarla evrensel ve toplumsal sorunlar arasındaki bağları göz ardı etmedi. Pablo Neruda Latin Amerika'da sıradan insanın sözcülüğünü nasıl gür sesli bir şiirle dile getirmişse, Drummond de Andrade de sıradan insanla özdeşleşerek onun sorunlarını kendine özgü bir lirizmle ölümsüzleştirdi.
Brezilyalı şair Drummond de Andrade (1902-1987), Walt Whitman'ın gündelik yaşantıdan yola çıkan şiirini hatırlatan yalın bir dille geleneksel şiirin kalıplaşmış anlatım özelliklerine karşı çıkarak yenilikçiliğin duyarlı ve akılcı ustası olmayı başarmış, gerek çocukluk dönemi yaşantılarından, gerekse ülkesindeki toplumsal adaletsizliğin yarattığı sorunlardan esinlenerek yazdığı şiirlerinde insanlar arasındaki iletişimsizliği ve ilişkilerin saçmalığını ince bir alaycılıkla dile getirmiştir.
Bu içedönük ve alçakgönüllü şair en kişisel sorunlarını ele aldığında bile, bunlarla evrensel ve toplumsal sorunlar arasındaki bağları göz ardı etmedi. Pablo Neruda Latin Amerika'da sıradan insanın sözcülüğünü nasıl gür sesli bir şiirle dile getirmişse, Drummond de Andrade de sıradan insanla özdeşleşerek onun sorunlarını kendine özgü bir lirizmle ölümsüzleştirdi.