İki cihan güneşi ve insanlığın efendesi Sevgili Peygamberimizle Onun örnek halifeleri zamanında İslâmiyet eşine rastlanmaz altın çağını yaşadı. İnsanlık tarihine bir daha asla göremiyeceği en insancıl prensipleri ve en seçkin fazilet örneklerini altın harflerle yazdırdı. İyi ahlak doruğuna yükseldi, ilahi adalet dev abideler dikti, doğruluk şaşmaz düsturlar çizdi, fazilet sarsılmaz tahtını kurdu, namus harekete geçiren baş sermaye oldu. Bu dönemde İslâmiyet akılları durduran bir hızla doğduğu yarım adayı aşarak dış dünyaya doğru yayılma hareketine başlamıştır. Dizi dizi devletler ve imparatorlukları dize getiren ASYA, AVRUPA ve AFRİKA gibi üç büyük kıt'ada bayrak dalgalandırmıştır. Daha sonraları ise İslâm dini mensuplarının elinde seçkin üstünlüklerini yitirmeye ve öz bünyesinin derinliklerinde çürümeye başlamıştır. Eski hareket ve canlılığı sönerek dış ve düşman dünyaya karşı taşıdığı heybetli gücü gölgelenmeye yüz tutmuştur. Ve İslâmiyet altın çağının ilerleme hızıyla bu da gerilemeye başlamış ve gerileye gerileye de zamanımızdaki acıklı durumuna kadar gelmiştir. İslâmiyet günümüzde amansız düşmanlarının kurduğu ortak cephenin aralıksız saldırıları karşısında büyük yaralar almış ve çöküntüye uğramıştır. Fakat yaralarını sarmak ve düştüğü çöküntünün uçurumundan kurtarmak mümkündür. Bu din dünya çapında bir hamle ve yeniden doğuşa hazırlanmanın ve hakimiyet çağının arifesini yaşamaktadır. Fakat kesinlikle bilmeliyiz ki, dört yüz küsur milyon müslümanın yakıcı bir özlemle gelmesini beklediği bu mutlu günler kendiliğinden bize doğru koşarak gelecek değildir. Bu günler bütün müslümanların öz gayretleri ve aralıksız çalışmaları ile geri gelecektir. İşte bu büyük gerçeği gören eşsiz Türk bilgini Hasan Oğlu OSMAN bundan beş yüz yıl önce kaleme sarılarak İncelediğiniz bu eseri meydana getirmiştir. "DURRETÜL-VAİZİN (VAİZLERE İNCİLER)" adlı bu eser adı geçen bilginimizin İSTANBUL Kürsülerinden müslüman halka verdiği vaaz ve öğütlerin birer renkli tablosudur. Bu tabloları okurken islâmiyet in altın çağının renkli ve canlı dünyasını yeniden yaşayacaksınız. Bu eser, imana susamış yürekleri İslâm ateşiyle tutuşturacak ve müslüman halkımıza her konuda ışık tutacaktır. İki cilt içine sığdırılan hacmi ile dinimizin ibadet, iman ve ahlaka ait bir çok konularında kararan ufkumuzu kavuşturacaktır. Aslı arapça olan bu eser an ve duru bir dille tercüme edilmiş, aynı zamanda yetkili bir bilim kuruluna incelettirilerek gerekli düzeltmeleri yapıldıktan sonra sayın din kardeşlerimizin istifadelerine sunulmuştur. Konular dinimizin iki ana kaynağı olan ayet ve hadislerle aydınlatılmış, seçkin hikayelerle de canlandırılmıştır. İslâm dünyasında DÜRRETÜL-NASİHİN (ÖĞÜT VERENLERE İNCİLER) adıyla da tanınan bu eserin tercüme fırsatını bize bahşettiği için Yüce Allah'a sayılara sığmaz şükürler ederiz.
Çalışmak bizden, teşvik sizden, başarı Allah'tandır.
İki cihan güneşi ve insanlığın efendesi Sevgili Peygamberimizle Onun örnek halifeleri zamanında İslâmiyet eşine rastlanmaz altın çağını yaşadı. İnsanlık tarihine bir daha asla göremiyeceği en insancıl prensipleri ve en seçkin fazilet örneklerini altın harflerle yazdırdı. İyi ahlak doruğuna yükseldi, ilahi adalet dev abideler dikti, doğruluk şaşmaz düsturlar çizdi, fazilet sarsılmaz tahtını kurdu, namus harekete geçiren baş sermaye oldu. Bu dönemde İslâmiyet akılları durduran bir hızla doğduğu yarım adayı aşarak dış dünyaya doğru yayılma hareketine başlamıştır. Dizi dizi devletler ve imparatorlukları dize getiren ASYA, AVRUPA ve AFRİKA gibi üç büyük kıt'ada bayrak dalgalandırmıştır. Daha sonraları ise İslâm dini mensuplarının elinde seçkin üstünlüklerini yitirmeye ve öz bünyesinin derinliklerinde çürümeye başlamıştır. Eski hareket ve canlılığı sönerek dış ve düşman dünyaya karşı taşıdığı heybetli gücü gölgelenmeye yüz tutmuştur. Ve İslâmiyet altın çağının ilerleme hızıyla bu da gerilemeye başlamış ve gerileye gerileye de zamanımızdaki acıklı durumuna kadar gelmiştir. İslâmiyet günümüzde amansız düşmanlarının kurduğu ortak cephenin aralıksız saldırıları karşısında büyük yaralar almış ve çöküntüye uğramıştır. Fakat yaralarını sarmak ve düştüğü çöküntünün uçurumundan kurtarmak mümkündür. Bu din dünya çapında bir hamle ve yeniden doğuşa hazırlanmanın ve hakimiyet çağının arifesini yaşamaktadır. Fakat kesinlikle bilmeliyiz ki, dört yüz küsur milyon müslümanın yakıcı bir özlemle gelmesini beklediği bu mutlu günler kendiliğinden bize doğru koşarak gelecek değildir. Bu günler bütün müslümanların öz gayretleri ve aralıksız çalışmaları ile geri gelecektir. İşte bu büyük gerçeği gören eşsiz Türk bilgini Hasan Oğlu OSMAN bundan beş yüz yıl önce kaleme sarılarak İncelediğiniz bu eseri meydana getirmiştir. "DURRETÜL-VAİZİN (VAİZLERE İNCİLER)" adlı bu eser adı geçen bilginimizin İSTANBUL Kürsülerinden müslüman halka verdiği vaaz ve öğütlerin birer renkli tablosudur. Bu tabloları okurken islâmiyet in altın çağının renkli ve canlı dünyasını yeniden yaşayacaksınız. Bu eser, imana susamış yürekleri İslâm ateşiyle tutuşturacak ve müslüman halkımıza her konuda ışık tutacaktır. İki cilt içine sığdırılan hacmi ile dinimizin ibadet, iman ve ahlaka ait bir çok konularında kararan ufkumuzu kavuşturacaktır. Aslı arapça olan bu eser an ve duru bir dille tercüme edilmiş, aynı zamanda yetkili bir bilim kuruluna incelettirilerek gerekli düzeltmeleri yapıldıktan sonra sayın din kardeşlerimizin istifadelerine sunulmuştur. Konular dinimizin iki ana kaynağı olan ayet ve hadislerle aydınlatılmış, seçkin hikayelerle de canlandırılmıştır. İslâm dünyasında DÜRRETÜL-NASİHİN (ÖĞÜT VERENLERE İNCİLER) adıyla da tanınan bu eserin tercüme fırsatını bize bahşettiği için Yüce Allah'a sayılara sığmaz şükürler ederiz.
Çalışmak bizden, teşvik sizden, başarı Allah'tandır.
