İkinci El
“Özgürlük; evreni ve insanı açıklamaya yönelik, genel bir sistem değildir...Bir felsefe de değildir.. Aynı zamanda; hem kaçırıldığında bir daha ele geçirilemeyecek, hem de anlık bir eylemdir...Bu aslında türlü olasılıklar arasından birini seçme eylemidir...Özgürlüğün ne genel bir kuramı vardır,ne de böyle bir kuram herhangi bir zamanda olabilir...Çünkü özgürlük, her birimizin iç dünyasında, bireycilik niteliğiyle var olan ve hiç bir genelleştirmenin kalıbına sokulamayacak bir şeyin onaylanmasıdır..Her birey teklik niteliğini taşıyan kendine özgü bir varlıktır...Bu nedenle başkalarına zorla benimsetilmeye kalkışılan bir özgürlük, o anda tirenizme dönüşür... Bolşevikler Rusya’da, özgürlük adına kurucu meclisi dağıttıklarında, Rosa Lüxemburg onlara şöyle karşı çıkmıştı...”Özgürlük her zaman farklı düşünenlerin özgürlüğüdür.. başlangıçta benim “tek”liğimin olumlanması olan özgürlük , “benden başkasının ve başkalarının” da tanımlanmasıyla özgürlük olur...Başkalarının özgürlüğü benim özgürlüğümün koşuludur.. Adasında yaşayan Robenson, gerçek anlamda özgür değildir.. Hiçbir yabancı iradeye bağımlı olmamasına ve kimselerin kendisini bir şeyler için zorlamamasına karşın, onunki havada kalmış bir özgürlüktür...Tek başına olan insanın özgürlüğü, despotun türlü hayaletleri barındıran özgürlüğüne benzer.. Özgürlüğün gerçekleşebilmesi için, somutlaşması ve bir başka bilincin bir başka iradenin karşısına çıkması şarttır.. Öteki, benim özgürlüğümün aynı zamanda; hem sınırı, hem kaynağıdır...Özgürlük bir yönüyle teklik, hem kuraldışılık, öteki yönüyle de çoğulculuk ve birlikte yaşamak anlamını taşır...Bütün bunlardan çıkan sonuç şudur: Özgürlük ve demokrasi eş anlamlı olmamakla birlikte, birbirlerinin tamamlayıcısı olan kavramlardır.. Özgürlükten yoksun bir demokrasi bir despotizmdir...Demokrasiden yoksun bir özgürlük hayalden başka bir şey değildir.. Özgürlük ve demokrasiyi kaynaştırmak modern toplumların gerçekleştirdikleri bir büyük edimdir...”
Octavio Paz
İkinci El
“Özgürlük; evreni ve insanı açıklamaya yönelik, genel bir sistem değildir...Bir felsefe de değildir.. Aynı zamanda; hem kaçırıldığında bir daha ele geçirilemeyecek, hem de anlık bir eylemdir...Bu aslında türlü olasılıklar arasından birini seçme eylemidir...Özgürlüğün ne genel bir kuramı vardır,ne de böyle bir kuram herhangi bir zamanda olabilir...Çünkü özgürlük, her birimizin iç dünyasında, bireycilik niteliğiyle var olan ve hiç bir genelleştirmenin kalıbına sokulamayacak bir şeyin onaylanmasıdır..Her birey teklik niteliğini taşıyan kendine özgü bir varlıktır...Bu nedenle başkalarına zorla benimsetilmeye kalkışılan bir özgürlük, o anda tirenizme dönüşür... Bolşevikler Rusya’da, özgürlük adına kurucu meclisi dağıttıklarında, Rosa Lüxemburg onlara şöyle karşı çıkmıştı...”Özgürlük her zaman farklı düşünenlerin özgürlüğüdür.. başlangıçta benim “tek”liğimin olumlanması olan özgürlük , “benden başkasının ve başkalarının” da tanımlanmasıyla özgürlük olur...Başkalarının özgürlüğü benim özgürlüğümün koşuludur.. Adasında yaşayan Robenson, gerçek anlamda özgür değildir.. Hiçbir yabancı iradeye bağımlı olmamasına ve kimselerin kendisini bir şeyler için zorlamamasına karşın, onunki havada kalmış bir özgürlüktür...Tek başına olan insanın özgürlüğü, despotun türlü hayaletleri barındıran özgürlüğüne benzer.. Özgürlüğün gerçekleşebilmesi için, somutlaşması ve bir başka bilincin bir başka iradenin karşısına çıkması şarttır.. Öteki, benim özgürlüğümün aynı zamanda; hem sınırı, hem kaynağıdır...Özgürlük bir yönüyle teklik, hem kuraldışılık, öteki yönüyle de çoğulculuk ve birlikte yaşamak anlamını taşır...Bütün bunlardan çıkan sonuç şudur: Özgürlük ve demokrasi eş anlamlı olmamakla birlikte, birbirlerinin tamamlayıcısı olan kavramlardır.. Özgürlükten yoksun bir demokrasi bir despotizmdir...Demokrasiden yoksun bir özgürlük hayalden başka bir şey değildir.. Özgürlük ve demokrasiyi kaynaştırmak modern toplumların gerçekleştirdikleri bir büyük edimdir...”
Octavio Paz