Cevdet Said'le gerçekleştirilen söyleşiler onun fikri incelikleri, başlangıçları ve tartışmaya açık yönleriyle entelektüel bir bileşendir. Bu haliyle söyleşiler her şeyden önce onun entelektüel yolculuğunu anlamayı mümkün kılan birer işaret taşıdır. Açık sözlülükleriyle bu söyleşiler, Cevdet Said'in düşüncelerinin genel bir özeti niteliğini de taşıyor.
Düşüncede Yenilenme, çeşitli kaynaklardan toplanarak bir araya getirilen söyleşilerden oluşuyor. Bireysel ve toplumsal değişme, rüşt, afakî ve enfüsî ayetler, İslam, Kur'an, siyaset, şiddet ve çağdaş İslam düşüncesi bu söyleşilerin çerçevesini oluşturuyor. Cemaleddin Afganî, Muhammed Abduh, Muhammed İkbal, Malik Bin Nebi ve Muhammed Esed gibi isimlere sıklıkla atıf yapılıyor söyleşilerde. Bu düşünürlerin şöhretlerini nasıl hak ettiklerine tanıklık ediyoruz ve görüyoruz ki birer düşünür olarak, birer şöhret olarak göründüklerinden çok daha fazla günümüze hitap ediyorlar. Haliyle kitap, 21. yüzyıl için de geçerliliğini koruyan soruları yeniden önümüze seriyor. Sorularını çekincesizce ortaya koyan gazeteciler karşısında Cevdet Said'in fikirlerini en saf, en belirgin şekilde dile getirdiği; dönemin ruhuna karşı en serinkanlı analizleri olanca sertliği içinde ifade ettiği hemen fark ediliyor.
Düşüncede Yenilenme, düşünceye dair sorulara verilen cevapların yavanlaştığı bir dönemde yeni bir ruh yaratacak asıl soruları yan yana diziyor. Kur'an, İslami ilimler, kültür ve siyaset alanlarında serbestçe dolaşarak günümüz İslam dünyasına ilişkin genel bir bakış sunuyor. Genelleştirilmiş yavanlığa karşı istisnai de olsa düşüncenin önemini bir kez daha hatırlatıyor.
Cevdet Said'le gerçekleştirilen söyleşiler onun fikri incelikleri, başlangıçları ve tartışmaya açık yönleriyle entelektüel bir bileşendir. Bu haliyle söyleşiler her şeyden önce onun entelektüel yolculuğunu anlamayı mümkün kılan birer işaret taşıdır. Açık sözlülükleriyle bu söyleşiler, Cevdet Said'in düşüncelerinin genel bir özeti niteliğini de taşıyor.
Düşüncede Yenilenme, çeşitli kaynaklardan toplanarak bir araya getirilen söyleşilerden oluşuyor. Bireysel ve toplumsal değişme, rüşt, afakî ve enfüsî ayetler, İslam, Kur'an, siyaset, şiddet ve çağdaş İslam düşüncesi bu söyleşilerin çerçevesini oluşturuyor. Cemaleddin Afganî, Muhammed Abduh, Muhammed İkbal, Malik Bin Nebi ve Muhammed Esed gibi isimlere sıklıkla atıf yapılıyor söyleşilerde. Bu düşünürlerin şöhretlerini nasıl hak ettiklerine tanıklık ediyoruz ve görüyoruz ki birer düşünür olarak, birer şöhret olarak göründüklerinden çok daha fazla günümüze hitap ediyorlar. Haliyle kitap, 21. yüzyıl için de geçerliliğini koruyan soruları yeniden önümüze seriyor. Sorularını çekincesizce ortaya koyan gazeteciler karşısında Cevdet Said'in fikirlerini en saf, en belirgin şekilde dile getirdiği; dönemin ruhuna karşı en serinkanlı analizleri olanca sertliği içinde ifade ettiği hemen fark ediliyor.
Düşüncede Yenilenme, düşünceye dair sorulara verilen cevapların yavanlaştığı bir dönemde yeni bir ruh yaratacak asıl soruları yan yana diziyor. Kur'an, İslami ilimler, kültür ve siyaset alanlarında serbestçe dolaşarak günümüz İslam dünyasına ilişkin genel bir bakış sunuyor. Genelleştirilmiş yavanlığa karşı istisnai de olsa düşüncenin önemini bir kez daha hatırlatıyor.
