“Devrime de aşka da dair önemli emareler gördüm ben. Duydum da. Sadece kitaplardan edinmedim bu işaretleri. Kendi hayatımda da var. İstedim mi bulurum. Ben devrimin ve aşkın mümkün olduğunu biliyorum.”
Ahmet Tulgar'ın yeni öykülerini bir arada bulacağınız Duygusal Anatomi, güncel gelişmelerin, olayların, haksızlık ve baskıların edebiyata nasıl hem “zamanında” hem de nitelikli bir biçimde yansıyabileceğini göstermesi bakımından önemli. Tulgar'ın sözünü ettiği “duygusal anatomi” kuşkusuz yalnızca iç dünyalarımızı ilgilendiren bir “deşme” çalışması değil.
Toplumsal hassasiyetlerimizin, kırılma noktalarımızın ve “iç kırmızısı” çizgilerimizin de bir fotoğrafı aynı zamanda. Öykünün tadına varacak, keyifle, biraz da içiniz burkularak okuyacaksınız.
“Devrime de aşka da dair önemli emareler gördüm ben. Duydum da. Sadece kitaplardan edinmedim bu işaretleri. Kendi hayatımda da var. İstedim mi bulurum. Ben devrimin ve aşkın mümkün olduğunu biliyorum.”
Ahmet Tulgar'ın yeni öykülerini bir arada bulacağınız Duygusal Anatomi, güncel gelişmelerin, olayların, haksızlık ve baskıların edebiyata nasıl hem “zamanında” hem de nitelikli bir biçimde yansıyabileceğini göstermesi bakımından önemli. Tulgar'ın sözünü ettiği “duygusal anatomi” kuşkusuz yalnızca iç dünyalarımızı ilgilendiren bir “deşme” çalışması değil.
Toplumsal hassasiyetlerimizin, kırılma noktalarımızın ve “iç kırmızısı” çizgilerimizin de bir fotoğrafı aynı zamanda. Öykünün tadına varacak, keyifle, biraz da içiniz burkularak okuyacaksınız.