Abbott'un, yayınlandığı günden bugüne güncelliğinden bir şey yitirmeyen Düzülke'si bize, öncelikle iki boyutlu bir dünya tasarımı sunuyor. Sonra da bizi, boyutlararası bir yolculuğa çıkarıp boyutu olmayan Noktaülke'ye, üç boyutlu Uzayülke'ye götürüyor.
Öykümüzün kahramanı Kare'nin başından geçenleri, sınırsız bir düş gücüyle keskin bir zekanın ortak ürünü diye özetlemek olası. Ne ki Düzülke, eğlendirici bir geometri ile algı anlatısı olmanın ötesine uzanan, insan olarak bizleri çepeçevre kuşatan sınırlamalara göndermelerde bulunan bir yapıt. Abbott bizi bu sınırları aşmayai kıt anlayışlar, kör inançlar, daracık ufuklar çemberini kırabilmek için, kendimize bir 'üst evren'den bakmaya davet ediyor.
Abbott'un, yayınlandığı günden bugüne güncelliğinden bir şey yitirmeyen Düzülke'si bize, öncelikle iki boyutlu bir dünya tasarımı sunuyor. Sonra da bizi, boyutlararası bir yolculuğa çıkarıp boyutu olmayan Noktaülke'ye, üç boyutlu Uzayülke'ye götürüyor.
Öykümüzün kahramanı Kare'nin başından geçenleri, sınırsız bir düş gücüyle keskin bir zekanın ortak ürünü diye özetlemek olası. Ne ki Düzülke, eğlendirici bir geometri ile algı anlatısı olmanın ötesine uzanan, insan olarak bizleri çepeçevre kuşatan sınırlamalara göndermelerde bulunan bir yapıt. Abbott bizi bu sınırları aşmayai kıt anlayışlar, kör inançlar, daracık ufuklar çemberini kırabilmek için, kendimize bir 'üst evren'den bakmaya davet ediyor.