İkinci El
Kitabın önsözünde şöyle deniliyor: “Son zamanlarda çok gergin bir toplum olup çıktık. Gülmeyi, tebessüm etmeyi unuttuk adeta. Ufak bir şeye bile hemen sinirleniyor, kızıyoruz. Çabucak geriliyoruz. Konuşmalarımız tartışmaya, tartışmalarımız kavgaya dönüşüyor. Halbuki hoşgörüyle yoğrulan bir medeniyetin çocuklarıyız. Nasrettin Hoca, Keloğlan, Karagöz, Meddah, Evliya Çelebi, nüktedan şair ve yazarlarımız, yüzyıllar boyunca insanımızın daha neşeli olması için zekalarını seferber ettiler. Mizah sanatımız, üstat nüktedanlar aracılığıyla elden ele, dilden dile, gönülden gönüle akıp gitti. Zamanla duruldu, inceldi ve tefekkürümüzün aynası oldu.”
Edebiyatımızın nükteleriyle tanınan isimlerinden 11'inin kapakta yer aldığı kitapta, 234 şair, yazar, kültür ve sanat adamı arasında geçen 981 nükte bulunuyor. Eser, adına uygun olarak edebiyatımızın ve kültürümüzün sevimli çehresini ortaya çıkarıyor. Okuyucu, aşina olduğu isimlerin samimi edâlarına tanıklık ediyor. Maskesiz ve yalın dünyalarında zevkli ve renkli olduğu kadar anlamlı ve düşündürücü bir zihin yolculuğuna çıkıyor. Meraklılarına geçmişten keyifli anlar yaşatan Edebiyatımızın Güleryüzü, bilhassa mizahtan hoşlananların bir başucu kitabı olarak kütüphanelerindeki seçkin yerini alıyor.
İkinci El
Kitabın önsözünde şöyle deniliyor: “Son zamanlarda çok gergin bir toplum olup çıktık. Gülmeyi, tebessüm etmeyi unuttuk adeta. Ufak bir şeye bile hemen sinirleniyor, kızıyoruz. Çabucak geriliyoruz. Konuşmalarımız tartışmaya, tartışmalarımız kavgaya dönüşüyor. Halbuki hoşgörüyle yoğrulan bir medeniyetin çocuklarıyız. Nasrettin Hoca, Keloğlan, Karagöz, Meddah, Evliya Çelebi, nüktedan şair ve yazarlarımız, yüzyıllar boyunca insanımızın daha neşeli olması için zekalarını seferber ettiler. Mizah sanatımız, üstat nüktedanlar aracılığıyla elden ele, dilden dile, gönülden gönüle akıp gitti. Zamanla duruldu, inceldi ve tefekkürümüzün aynası oldu.”
Edebiyatımızın nükteleriyle tanınan isimlerinden 11'inin kapakta yer aldığı kitapta, 234 şair, yazar, kültür ve sanat adamı arasında geçen 981 nükte bulunuyor. Eser, adına uygun olarak edebiyatımızın ve kültürümüzün sevimli çehresini ortaya çıkarıyor. Okuyucu, aşina olduğu isimlerin samimi edâlarına tanıklık ediyor. Maskesiz ve yalın dünyalarında zevkli ve renkli olduğu kadar anlamlı ve düşündürücü bir zihin yolculuğuna çıkıyor. Meraklılarına geçmişten keyifli anlar yaşatan Edebiyatımızın Güleryüzü, bilhassa mizahtan hoşlananların bir başucu kitabı olarak kütüphanelerindeki seçkin yerini alıyor.