Ritüeller, toplumsal yapıyı şekillendirme ve toplum üyelerini birbirine bağlama işlevi görür. Modern uluslaşma süreciyle, yeni nesilleri toplumsallaştırma artık okullarda yapılmaktadır. Geçmişte aile ve dini kurumların işlevi, günümüz toplumunda okulların olmuştur. Bu yeni aygıtın devlet, kendi varlığını sürdürmek ve pekiştirmek için kullanır. Birinci amaç yeterli iş gücü ve emek disiplinini sağlamak üzere akademik ve mesleki becerileri verip toplumu heterojenleştirmektir. İkinci amaç ise, hakimiyetini meşrulaştırıp, norm ve değerleri içeren kültürel kodlarla yen toplumu homojenleştirmektir.
Filiz Meşeci Giorgetti bu kitabın okullarda geliştirilen ritüellerin kaynaklarını gösteriyor ve anlamını ortaya çıkarıyor. Bunun yanı sıra, toplumun temelde birbiriyle ilişkili ritüeller tarafından şekillendiğini gösteriyor.
Din, devlet, eğitim ve ritüel arasındaki ilişkiler okudukça şaşırtıyor. Farklı kültürlerdeki benzerlikler ya da değişimler yeni ufuklar açıyor. İlham alınan kültürlerin izleri, zamanla Türkiye'de uygulamaların nasıl değiştiği okuru şaşırtıyor. Tahmin edileceği gibi iktidarların değişmesiyle, uygulamaların da nasıl değiştiği, özellikle andımızda yaşanan biricik örnekte çok belirginleşen ancak daha pek çok uygulamaya nüfuz eden o toplum kurma girişimleri kitabın sonuna doğru iyice belirginleşiyor. Verilen sayısız örnek, tarihsel sıralama belki bir miktar bildiğimizi ayan beyan ortaya çıkarıyor.
Ülkemizde yok denecek kadar az olan, oysa ülkemizdeki her öğrencinin geçtiği sıraları ilgilendirmesi bakımından çok önemli bu konu, düşünmeyi, yazmayı hak ediyor.
Ritüeller, toplumsal yapıyı şekillendirme ve toplum üyelerini birbirine bağlama işlevi görür. Modern uluslaşma süreciyle, yeni nesilleri toplumsallaştırma artık okullarda yapılmaktadır. Geçmişte aile ve dini kurumların işlevi, günümüz toplumunda okulların olmuştur. Bu yeni aygıtın devlet, kendi varlığını sürdürmek ve pekiştirmek için kullanır. Birinci amaç yeterli iş gücü ve emek disiplinini sağlamak üzere akademik ve mesleki becerileri verip toplumu heterojenleştirmektir. İkinci amaç ise, hakimiyetini meşrulaştırıp, norm ve değerleri içeren kültürel kodlarla yen toplumu homojenleştirmektir.
Filiz Meşeci Giorgetti bu kitabın okullarda geliştirilen ritüellerin kaynaklarını gösteriyor ve anlamını ortaya çıkarıyor. Bunun yanı sıra, toplumun temelde birbiriyle ilişkili ritüeller tarafından şekillendiğini gösteriyor.
Din, devlet, eğitim ve ritüel arasındaki ilişkiler okudukça şaşırtıyor. Farklı kültürlerdeki benzerlikler ya da değişimler yeni ufuklar açıyor. İlham alınan kültürlerin izleri, zamanla Türkiye'de uygulamaların nasıl değiştiği okuru şaşırtıyor. Tahmin edileceği gibi iktidarların değişmesiyle, uygulamaların da nasıl değiştiği, özellikle andımızda yaşanan biricik örnekte çok belirginleşen ancak daha pek çok uygulamaya nüfuz eden o toplum kurma girişimleri kitabın sonuna doğru iyice belirginleşiyor. Verilen sayısız örnek, tarihsel sıralama belki bir miktar bildiğimizi ayan beyan ortaya çıkarıyor.
Ülkemizde yok denecek kadar az olan, oysa ülkemizdeki her öğrencinin geçtiği sıraları ilgilendirmesi bakımından çok önemli bu konu, düşünmeyi, yazmayı hak ediyor.