1905 yılında, Almanya'nın önde gelen fizik dergilerinden Annalen der Physik bütünüyle devrimci bir konu, görecelik kuramı üstüne üç yazı yayımladı. Yazılara ek olarak bilmece gibi bir denklem verilmişti. Bunları kaleme alan, yirmi altı yaşında, adı sanı duyulmamış bir Bern Berat Bürosu çalışaydı: Albert Einstein. On beş yıl sonra, deney kuramı doğruladı. XX. yüzyılın en büyük mitlerinden biri yaratılmıştı artık.
Françoise Balibar bir bilginin, klasik fizikçilerinin sonuncusunun, sıradışı bir insanın portresini çiziyor. Tek bir ışık altında, Düşünmenin Keyfiyle sürülen koskoca bir yaşam...
1905 yılında, Almanya'nın önde gelen fizik dergilerinden Annalen der Physik bütünüyle devrimci bir konu, görecelik kuramı üstüne üç yazı yayımladı. Yazılara ek olarak bilmece gibi bir denklem verilmişti. Bunları kaleme alan, yirmi altı yaşında, adı sanı duyulmamış bir Bern Berat Bürosu çalışaydı: Albert Einstein. On beş yıl sonra, deney kuramı doğruladı. XX. yüzyılın en büyük mitlerinden biri yaratılmıştı artık.
Françoise Balibar bir bilginin, klasik fizikçilerinin sonuncusunun, sıradışı bir insanın portresini çiziyor. Tek bir ışık altında, Düşünmenin Keyfiyle sürülen koskoca bir yaşam...