Bir şeyleri değiştirmek... 'Değiştirmek'. İşte kilit sözcük bu. Var olanı kabul etmemek. Yetinmemek. Daha iyisini istemek, ya da en azından daha kötü olmayan farklı bir şeyler aramak. Biz bunu yapmaya çalıştık işte. Bu role soyunduk. 'Tarihin ebesi' olacaktık. Yeni bir dünyayı doğurtacaktık zorunlu acılar içinde. Yeni bir insanlık tarihi yazacaktık...
Beceremedik! Peki sence, insan bizler gibi bir şeyleri değiştirmeyi deneyip beceremeyince ne yapar? Ne yapmalı?' sorusuna bulunan tek yanıt: 'öyle yapmamalı' ise, işte o zaman ne yapmalı?
Eksik Taşlar bir ilk roman, 'dinlendirilmiş' bazı sorunlar üzerinde yeniden düşündüren bir yapboz. Yiğit Bener, babaoğul ilişkisinden hareketle, 12 Eylül sonrasında bireylerin, kuşakların ödediği bedeli çarpıcı bir biçimde gösteriyor. Genç bir erkeğin, babasının geçmişine yaptığı yolculuğun hikayesinde sosyalizm, aile içi sorunlar, feminizm ve cinsel ilişiler sorgulanıyor.
Bir şeyleri değiştirmek... 'Değiştirmek'. İşte kilit sözcük bu. Var olanı kabul etmemek. Yetinmemek. Daha iyisini istemek, ya da en azından daha kötü olmayan farklı bir şeyler aramak. Biz bunu yapmaya çalıştık işte. Bu role soyunduk. 'Tarihin ebesi' olacaktık. Yeni bir dünyayı doğurtacaktık zorunlu acılar içinde. Yeni bir insanlık tarihi yazacaktık...
Beceremedik! Peki sence, insan bizler gibi bir şeyleri değiştirmeyi deneyip beceremeyince ne yapar? Ne yapmalı?' sorusuna bulunan tek yanıt: 'öyle yapmamalı' ise, işte o zaman ne yapmalı?
Eksik Taşlar bir ilk roman, 'dinlendirilmiş' bazı sorunlar üzerinde yeniden düşündüren bir yapboz. Yiğit Bener, babaoğul ilişkisinden hareketle, 12 Eylül sonrasında bireylerin, kuşakların ödediği bedeli çarpıcı bir biçimde gösteriyor. Genç bir erkeğin, babasının geçmişine yaptığı yolculuğun hikayesinde sosyalizm, aile içi sorunlar, feminizm ve cinsel ilişiler sorgulanıyor.