Nebilerin Aleyhimusselam getirmiş olduğu vahiy ve ilmi bilmenin tek yolu onu istemek ve elde etmek için çalışmaktır. Bu istek her Müslüman kadın ve erkek için Farz-ı ayn yani vaciptir. Bu öyle bir ilmdir ki onu ikrar etmeksizin ve gerekliliklerini yerine getirmeksizin bilmek kişiye fayda vermez. Bu durumda kişinin amelleri fasit, batıl, ve reddedilmiştir. Allah onları kabul etmediği gibi ahirette de sahibine fayda vermez. Rasulullah'ın Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurduğu gibi: "Kim bizim dinimizde olmayan bir ameli işlerse bu reddedilir" (Müslim-1718)
Farz-ı ayn olan ilmi öğrenmekten daha yüksek olan bir mertebe vardır: Farz-ı kifaye olan ilmi öğrenmek Bu ilimle Müslüman bir kişi başka kardeşlerini eğiterek, fetva ve hüküm vererek, vaaz ederek faydalı olur. Böylesi mertebeye ulaşmaya, Allah'ın ezelde haklarında hayır ve saadet yazdığı kişiler muvaffak olur. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurur: "Allah kimin için hayır murad ederse onu dinde fakih kılar." (Muttefekkun Aleyh) Bu yüce mevkiye, bu ali makama sahip olanlar, peygamberlerin varisi ve ilimlerin taşıyıcısı olan alimlerdir. Bu kitabımda ("El-Cami Fi Talebi'l-İlmi'ş Şerif") farz-ı ayn ve farz-ı kifaye olan ilimler açıklanmıştır. Kitabın yedi bölümü vardır.
Birinci Bölüm: İlmin ve İlim ehlinin fazileti konusundadır ki insan öğrendiği şeyin yüceliğini ve faziletini, öğrendiği takdirde kendisinin ulaşacağı hayır ve fazileti bilsin, gayert ve enerjisini ilim öğrenimine yönlendirsin.
İkinci Bölüm: Şer'i ilimleri öğrenmenin hükmü ile ilgilidir. Bu ilimdeki farz-ı ayn olanları, özelliklerini ve müfredatını ve faz-ı kifaye olanı belirlemek konusundadır.
Üçüncü Bölüm: İlmin nasıl öğrenileceği ile ilgilidir. Müslümanın kendisine vacip olan ilmi nasıl talep edeceğini bilmesi için.
Dördüncü Bölüm: Alim (hoca) ve öğrenci adabıyla ilgilidir. Çünkü bir şeyi öğrenmenin bir adabı vardır. Nasihatlere uymak ve onlarla kendini yükümlü tutmak gerekir ki, eğitim meyvesini versin.
Beşinci Bölüm: Müftü ve fetva soranın hükümleri ve bunu adabıyla ilgili. Müslüman ilim öğrenme çağını geçirdiyse, ilmi konularda fetva istemesi ve sorması gerekir. Özellikle de amel etmeden önce bilgi gerektiren konularda. Bu yüzden bu bölüm müftüyle fetva isterken ile ilgili hükümleri ve adabı açıklar.
Altıncı Bölüm: Cehalet ve onun mazur olması konusundadır. Çünkü cehalet ilmin zıddıdır. Müslümanların mazur görülen cehaletle görülmeyeni bilmesi gerekir ki cehalet üzere kalmasın. Çünkü bu hakkındaki her şeyin ortaya çıktığı günde helakına sebep olur.
Yedinci Bölüm: Eğitimini tavsiye ettiğim şer'i ilimlerdeki çeşitli kitaplarla ilgilidir. Bu, kendisi olmadan kitabın tamamlanamayacağı bir bölümdür. (Abdulkadir b. Abdulaziz)
Nebilerin Aleyhimusselam getirmiş olduğu vahiy ve ilmi bilmenin tek yolu onu istemek ve elde etmek için çalışmaktır. Bu istek her Müslüman kadın ve erkek için Farz-ı ayn yani vaciptir. Bu öyle bir ilmdir ki onu ikrar etmeksizin ve gerekliliklerini yerine getirmeksizin bilmek kişiye fayda vermez. Bu durumda kişinin amelleri fasit, batıl, ve reddedilmiştir. Allah onları kabul etmediği gibi ahirette de sahibine fayda vermez. Rasulullah'ın Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurduğu gibi: "Kim bizim dinimizde olmayan bir ameli işlerse bu reddedilir" (Müslim-1718)
Farz-ı ayn olan ilmi öğrenmekten daha yüksek olan bir mertebe vardır: Farz-ı kifaye olan ilmi öğrenmek Bu ilimle Müslüman bir kişi başka kardeşlerini eğiterek, fetva ve hüküm vererek, vaaz ederek faydalı olur. Böylesi mertebeye ulaşmaya, Allah'ın ezelde haklarında hayır ve saadet yazdığı kişiler muvaffak olur. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurur: "Allah kimin için hayır murad ederse onu dinde fakih kılar." (Muttefekkun Aleyh) Bu yüce mevkiye, bu ali makama sahip olanlar, peygamberlerin varisi ve ilimlerin taşıyıcısı olan alimlerdir. Bu kitabımda ("El-Cami Fi Talebi'l-İlmi'ş Şerif") farz-ı ayn ve farz-ı kifaye olan ilimler açıklanmıştır. Kitabın yedi bölümü vardır.
Birinci Bölüm: İlmin ve İlim ehlinin fazileti konusundadır ki insan öğrendiği şeyin yüceliğini ve faziletini, öğrendiği takdirde kendisinin ulaşacağı hayır ve fazileti bilsin, gayert ve enerjisini ilim öğrenimine yönlendirsin.
İkinci Bölüm: Şer'i ilimleri öğrenmenin hükmü ile ilgilidir. Bu ilimdeki farz-ı ayn olanları, özelliklerini ve müfredatını ve faz-ı kifaye olanı belirlemek konusundadır.
Üçüncü Bölüm: İlmin nasıl öğrenileceği ile ilgilidir. Müslümanın kendisine vacip olan ilmi nasıl talep edeceğini bilmesi için.
Dördüncü Bölüm: Alim (hoca) ve öğrenci adabıyla ilgilidir. Çünkü bir şeyi öğrenmenin bir adabı vardır. Nasihatlere uymak ve onlarla kendini yükümlü tutmak gerekir ki, eğitim meyvesini versin.
Beşinci Bölüm: Müftü ve fetva soranın hükümleri ve bunu adabıyla ilgili. Müslüman ilim öğrenme çağını geçirdiyse, ilmi konularda fetva istemesi ve sorması gerekir. Özellikle de amel etmeden önce bilgi gerektiren konularda. Bu yüzden bu bölüm müftüyle fetva isterken ile ilgili hükümleri ve adabı açıklar.
Altıncı Bölüm: Cehalet ve onun mazur olması konusundadır. Çünkü cehalet ilmin zıddıdır. Müslümanların mazur görülen cehaletle görülmeyeni bilmesi gerekir ki cehalet üzere kalmasın. Çünkü bu hakkındaki her şeyin ortaya çıktığı günde helakına sebep olur.
Yedinci Bölüm: Eğitimini tavsiye ettiğim şer'i ilimlerdeki çeşitli kitaplarla ilgilidir. Bu, kendisi olmadan kitabın tamamlanamayacağı bir bölümdür. (Abdulkadir b. Abdulaziz)