Çok eski bir çocuk oyunudur. Çocuklar kadar gençler, hatta yetişkinler bile bu oyundan hoşlanırlar. Çünkü biraz muzur ve eğlencelidir. Bir sokak ve grup oyunudur. Baştan bir ebe seçilir. Diğer çocuklar sınırları belirlemiş bir sokakta dağılırlar. Ebe koşar ve kaçan çocuklardan birini yakalar elini sürer ve "Elimsende" diyerek ebeliği ona göre geçirir. Ebe olan çocuk, bir başkasını yakalayıp elini sürünceye ve "Elimsende" diye ebeliği ona satıncaya kadar böyle sürer gider. Ebe olmamak, yakalanmamak esastır. Bu oyunun muzur kısmı ise, oyun sırasında değil de sonrasında olandır. Esas eğlencesi buradadır.
Evde hamur yuğuran anneye ; " Elimsende " diyerek kaçmaktır. Anneniz bu haldeyken sizi hayatta yakalayamaz. Bir de anne babanızla komşuya akşam oturmasına gitmişsizindir. Misafir gittiğiniz ev, en yakın arkadaşınızın ailesidir. Geç bir vakitte kalkılır. Onlar uykulu uykulu sizi yolcularken, arkadaşınıza "Elimsende" deyip kaçmaktır. Hayatta arkanızdan gelemez. O sinirden sabaha kadar uyuyamaz. Siz de neşeden.
Bu kitabın adını bu güzel oyundan esinlenerek verdim. Çok uzun süredir ben ebeydim. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'yi, " Benim Haklarım" adıyla sadeleştirdikten bu yana neredeyse bir on yıl kadar ebelik bende kaldı. Bu arada diğer haklarımızla ilgili metinleri seçtim, okudum, üzerinde çalıştım. Bir kitap dosyası yaptım.
Ve dosya basıldı.
Şimdi bu kitap hanginizin – bir çocuğun, genç bir annenin, bir köy öğretmeninin, idealist bir hemşirenin, bir mimarın, bir gazetecinin elindeyse, sizi ebeledim. "Elimsende"
Ben karışmam artık,
"Elimsende"
Çok eski bir çocuk oyunudur. Çocuklar kadar gençler, hatta yetişkinler bile bu oyundan hoşlanırlar. Çünkü biraz muzur ve eğlencelidir. Bir sokak ve grup oyunudur. Baştan bir ebe seçilir. Diğer çocuklar sınırları belirlemiş bir sokakta dağılırlar. Ebe koşar ve kaçan çocuklardan birini yakalar elini sürer ve "Elimsende" diyerek ebeliği ona göre geçirir. Ebe olan çocuk, bir başkasını yakalayıp elini sürünceye ve "Elimsende" diye ebeliği ona satıncaya kadar böyle sürer gider. Ebe olmamak, yakalanmamak esastır. Bu oyunun muzur kısmı ise, oyun sırasında değil de sonrasında olandır. Esas eğlencesi buradadır.
Evde hamur yuğuran anneye ; " Elimsende " diyerek kaçmaktır. Anneniz bu haldeyken sizi hayatta yakalayamaz. Bir de anne babanızla komşuya akşam oturmasına gitmişsizindir. Misafir gittiğiniz ev, en yakın arkadaşınızın ailesidir. Geç bir vakitte kalkılır. Onlar uykulu uykulu sizi yolcularken, arkadaşınıza "Elimsende" deyip kaçmaktır. Hayatta arkanızdan gelemez. O sinirden sabaha kadar uyuyamaz. Siz de neşeden.
Bu kitabın adını bu güzel oyundan esinlenerek verdim. Çok uzun süredir ben ebeydim. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'yi, " Benim Haklarım" adıyla sadeleştirdikten bu yana neredeyse bir on yıl kadar ebelik bende kaldı. Bu arada diğer haklarımızla ilgili metinleri seçtim, okudum, üzerinde çalıştım. Bir kitap dosyası yaptım.
Ve dosya basıldı.
Şimdi bu kitap hanginizin – bir çocuğun, genç bir annenin, bir köy öğretmeninin, idealist bir hemşirenin, bir mimarın, bir gazetecinin elindeyse, sizi ebeledim. "Elimsende"
Ben karışmam artık,
"Elimsende"