Dil bir kağıda benzetilebilir: Düşünce kağıdın ön yüzü, ses ise arka yüzüdür. Kağıdın ön yüzünü kestiniz mi, ister istemez arka yüzünü de kesmiş olursunuz. Dilde de durum aynıdır: Ne ses düşünceden ayrılabilir ne de düşünce sesten. Peki, ses olmadığında düşünce ne olur? Düşünce nasıl gelişir? Bu iki soru, dilbilimcileri işitme engelliliği, sağırlık, dil ve biliş üzerinde araştırmalar yapmaya yönlendirmiştir.Dilbilimciler yıllar süren araştırmalar sonucunda işaret dillerinin "dil" tanımına uygun olduğunu göstermiştir.
Dil bir kağıda benzetilebilir: Düşünce kağıdın ön yüzü, ses ise arka yüzüdür. Kağıdın ön yüzünü kestiniz mi, ister istemez arka yüzünü de kesmiş olursunuz. Dilde de durum aynıdır: Ne ses düşünceden ayrılabilir ne de düşünce sesten. Peki, ses olmadığında düşünce ne olur? Düşünce nasıl gelişir? Bu iki soru, dilbilimcileri işitme engelliliği, sağırlık, dil ve biliş üzerinde araştırmalar yapmaya yönlendirmiştir.Dilbilimciler yıllar süren araştırmalar sonucunda işaret dillerinin "dil" tanımına uygun olduğunu göstermiştir.