İslam medeniyetinin özgün esenlerinin vücuda getirildiği Endülüs'de, akli ilimlerin yanı sıra nakli ilimlerin de bu iklimin havasını teneffüs ettiğini görüyoruz. Bu çalışmada, İslam aleminin Batı yakasında hadis ilmine dair neler üretildiğinin değerlendirilmeleri ile birlikte geniş bir dökümünü bulacaksınız. Yazar, çizmiş olduğu bu çerçevede, yine Endülüs'ün yetiştirdiği büyük sufi düşünür İbnu'l-Arabi'nin hadis ile ilgili görüşlerinin geniş bir tahlilini yapmaktadır. Sufi düşünce ile hadis ilminin buluştuğu noktada hadis ilimleri ile ilgili şu tespitlerde bulunmaktadır: "Muhaddisler vahyin nakilleri ve tebliğde nebilerin varisleri olduklarından, risaletten bir nasibleri vardır. Fakihlere gelince, eğer onların hadis rivayetlerinden bir nasibleri yoksa, onlar bu derecede olmadıkları gibi, kıyamette rasulerle birlikte değil, avamla birlikte haşrolacaklardır. Ulema deyimi de, yalnız ehl-i hadis için kullanılabilir. Çünkü gerçek anlamda imamlar onlardır. Aynı şekilde ehl-i hadisten olmayan zahidler, abidler ve ahiret ehli olanlar da,verasetle temayüz etmemiş olan fakihler gibi, rasüllerle değil, avamla birlikte haşrolacaklardır. Yalnız onlar, orada, ehl-i içtihad olan fakihlerin avamdan ilimleriyle temayüz ettikleri gibi, salih amelleriyle temayüz edeceklerdir.
İslam medeniyetinin özgün esenlerinin vücuda getirildiği Endülüs'de, akli ilimlerin yanı sıra nakli ilimlerin de bu iklimin havasını teneffüs ettiğini görüyoruz. Bu çalışmada, İslam aleminin Batı yakasında hadis ilmine dair neler üretildiğinin değerlendirilmeleri ile birlikte geniş bir dökümünü bulacaksınız. Yazar, çizmiş olduğu bu çerçevede, yine Endülüs'ün yetiştirdiği büyük sufi düşünür İbnu'l-Arabi'nin hadis ile ilgili görüşlerinin geniş bir tahlilini yapmaktadır. Sufi düşünce ile hadis ilminin buluştuğu noktada hadis ilimleri ile ilgili şu tespitlerde bulunmaktadır: "Muhaddisler vahyin nakilleri ve tebliğde nebilerin varisleri olduklarından, risaletten bir nasibleri vardır. Fakihlere gelince, eğer onların hadis rivayetlerinden bir nasibleri yoksa, onlar bu derecede olmadıkları gibi, kıyamette rasulerle birlikte değil, avamla birlikte haşrolacaklardır. Ulema deyimi de, yalnız ehl-i hadis için kullanılabilir. Çünkü gerçek anlamda imamlar onlardır. Aynı şekilde ehl-i hadisten olmayan zahidler, abidler ve ahiret ehli olanlar da,verasetle temayüz etmemiş olan fakihler gibi, rasüllerle değil, avamla birlikte haşrolacaklardır. Yalnız onlar, orada, ehl-i içtihad olan fakihlerin avamdan ilimleriyle temayüz ettikleri gibi, salih amelleriyle temayüz edeceklerdir.