Erken Rüya Zamanlar

Stok Kodu:
9786055358686
Boyut:
14.00x21.00
Sayfa Sayısı:
448
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014-07
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9786055358686
561437
Erken Rüya Zamanlar
Erken Rüya Zamanlar
22.00

Yarım kalan aşklar, tamamlanmamış cümleler gibidir.

Bir hıçkırığa düğümlenmiş itiraflar, bastırılmak zorunda kalınan hevesler, gönderilmemiş, hatta kaleme dahi alınmamış, yürekten yüreğe yazılan mektuplar, saklanmış duygular, beklenmedik bir veda, zor anlar, zor yıllar…

Ayrılık…

Oysa, söylenecek ve yaşanacak ne çok şey vardı daha. Aradan geçen yıllar, onların aşklarını güçlendirmekten başka bir işe yaramamıştı. Birbirini kıyamete kadar sevmek için yaratılmış olan Eser ve Nehir için de, cümle tamamlanmamıştı henüz.

Sağ elimle kalbimin üzerine dokundum. Sanki gerçekten de var olan bir yaraya değiyordum. Yavaşça, usulca, aşkla… Ah, kalbim! Bedenimin en iflah olmaz, en söz dinlemez, en laf anlamaz yeriydi. Başkasına dilsizdi, kördü, sağırdı. Sadece Eser oturmuştu oraya ve bir dağ kadar yüksek, bir dağ kadar ağırdı.

Sen hep oradaydın Nehir. Gittim sandığında bile ben seni bırakmadım. Yumdum avuçlarımı, sakladım sıcaklığını… Kader bu, biliyorum. Bu, elinde değil insanın. Sevdaların her biri birbirinden farklı. İçerikleri, derinlikleri, hissetme şiddetiyle doğru orantılı. Benimki bir depremdi, bir iç sarsıntısı. Bir vurgun, bir kalp yarılması. Seni gördüğüm gün başladı. Her yaşımda, her yılımda azalır sandım, umdum ama olmadı.





Yarım kalan aşklar, tamamlanmamış cümleler gibidir.

Bir hıçkırığa düğümlenmiş itiraflar, bastırılmak zorunda kalınan hevesler, gönderilmemiş, hatta kaleme dahi alınmamış, yürekten yüreğe yazılan mektuplar, saklanmış duygular, beklenmedik bir veda, zor anlar, zor yıllar…

Ayrılık…

Oysa, söylenecek ve yaşanacak ne çok şey vardı daha. Aradan geçen yıllar, onların aşklarını güçlendirmekten başka bir işe yaramamıştı. Birbirini kıyamete kadar sevmek için yaratılmış olan Eser ve Nehir için de, cümle tamamlanmamıştı henüz.

Sağ elimle kalbimin üzerine dokundum. Sanki gerçekten de var olan bir yaraya değiyordum. Yavaşça, usulca, aşkla… Ah, kalbim! Bedenimin en iflah olmaz, en söz dinlemez, en laf anlamaz yeriydi. Başkasına dilsizdi, kördü, sağırdı. Sadece Eser oturmuştu oraya ve bir dağ kadar yüksek, bir dağ kadar ağırdı.

Sen hep oradaydın Nehir. Gittim sandığında bile ben seni bırakmadım. Yumdum avuçlarımı, sakladım sıcaklığını… Kader bu, biliyorum. Bu, elinde değil insanın. Sevdaların her biri birbirinden farklı. İçerikleri, derinlikleri, hissetme şiddetiyle doğru orantılı. Benimki bir depremdi, bir iç sarsıntısı. Bir vurgun, bir kalp yarılması. Seni gördüğüm gün başladı. Her yaşımda, her yılımda azalır sandım, umdum ama olmadı.





Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat