14 Haziran 1928'de Rosario, Arjantin doğumlu Ernesto Guevara, Fidel Castro ve diğer 80 devrimciyle birlikte Küba'ya diktatör Batista'ya karşı savaşmak için 2 Aralık 1956 günü Küba'ya ayak bastığında sadece bir hekimdi. Cesareti, silah arkadaşlarına gösterdiği yakın ilgi ve çatışma yeteneği onu kahraman bir gerilla yaptı ve ona CHE dediler. Barbudos zaferinden sonra, Ocak 1959'da devlet yönetiminde kilit görevlere getirildi. Sonra 195-1965 yılları arasında Kongo'daki devrime katıldı, Bolivya'ya gitti ve orada hükümet güçleri ve CIA ajanları tarafından ele geçirilerek 9 Ekim 1967 günü infaz edildi. "El Comandante" hem Amerikalıları hem de Sovyetler'i rahatsız ediyordu, yeryüzündeki bütün diğer özgürlük düşmanlarını olduğu gibi.
“Che bu kıta üstünde yaşayan sömürülenlerin ve ezilenlerin davasından başka bir davayı savunurken, başka çıkarları savunurken ölmedi. Che bu dünya üstünde yaşayan yoksulların ve zavallıların davasından başka bir davayı savunurken ölmedi. Düşmanları bile, hatta en azılı düşmanları bile, bu davayı savunurken gösterdiği örnek biçime ve fedakarlığa karşı çıkmaya cesaret edemiyorlar.
Ve tarih karşısında, onun gibi davranan insanlar, zavallıların davası için herşeyi yapan ve herşeyi veren insanlar her geçen gün sayıca artmakta, halkların yüreğinde her geçen gün daha derinlere girmekte; emperyalist düşmanlar daha şimdiden bunun farkına varmaya başlıyorlar ve onun ölümünün, kendisinin sunduğu örneği izlemeye kararlı sayısız insanın, kendisiyle eşit düzeye çıkmaya kararlı pek çok insanın fışkıracağı bir tohum olacağını anlamakta gecikmeyecekler.”
- Fidel Castro
"Che Guevara'ya ne kadar hayran olduğumu biliyorsunuz.
Aslında onun sırf bir aydın değil, çağımızın en mükemmel insanı da olduğuna inanıyorum.
Bir savaşçı, bir insan ve kuramlarını mücadele anındaki kişisel deneyiminden türeterek devrim davasını ileriye götürebilmiş bir kuramcı."
- Jean-Paul Sartre
"Sesinin duruşma salonundan yükselecek yankılarından korkmuşlardı. Bir kaşık suda boğacakları adamın, dış dünyanın insanları tarafından nasıl sevildiğini herkesin görmesinden korkmuşlardı. Ama bu korku, O'nun efsanesinin dilden dile dolaşmasına yardım edecek! Efsaneler ise, bildiğimiz gibi kurşun geçirmez."
- Graham Greene
“Vur korkak herif... Sonuçta sadece bir adam öldüreceksin...”
- Ernesto Che Guevara
14 Haziran 1928'de Rosario, Arjantin doğumlu Ernesto Guevara, Fidel Castro ve diğer 80 devrimciyle birlikte Küba'ya diktatör Batista'ya karşı savaşmak için 2 Aralık 1956 günü Küba'ya ayak bastığında sadece bir hekimdi. Cesareti, silah arkadaşlarına gösterdiği yakın ilgi ve çatışma yeteneği onu kahraman bir gerilla yaptı ve ona CHE dediler. Barbudos zaferinden sonra, Ocak 1959'da devlet yönetiminde kilit görevlere getirildi. Sonra 195-1965 yılları arasında Kongo'daki devrime katıldı, Bolivya'ya gitti ve orada hükümet güçleri ve CIA ajanları tarafından ele geçirilerek 9 Ekim 1967 günü infaz edildi. "El Comandante" hem Amerikalıları hem de Sovyetler'i rahatsız ediyordu, yeryüzündeki bütün diğer özgürlük düşmanlarını olduğu gibi.
“Che bu kıta üstünde yaşayan sömürülenlerin ve ezilenlerin davasından başka bir davayı savunurken, başka çıkarları savunurken ölmedi. Che bu dünya üstünde yaşayan yoksulların ve zavallıların davasından başka bir davayı savunurken ölmedi. Düşmanları bile, hatta en azılı düşmanları bile, bu davayı savunurken gösterdiği örnek biçime ve fedakarlığa karşı çıkmaya cesaret edemiyorlar.
Ve tarih karşısında, onun gibi davranan insanlar, zavallıların davası için herşeyi yapan ve herşeyi veren insanlar her geçen gün sayıca artmakta, halkların yüreğinde her geçen gün daha derinlere girmekte; emperyalist düşmanlar daha şimdiden bunun farkına varmaya başlıyorlar ve onun ölümünün, kendisinin sunduğu örneği izlemeye kararlı sayısız insanın, kendisiyle eşit düzeye çıkmaya kararlı pek çok insanın fışkıracağı bir tohum olacağını anlamakta gecikmeyecekler.”
- Fidel Castro
"Che Guevara'ya ne kadar hayran olduğumu biliyorsunuz.
Aslında onun sırf bir aydın değil, çağımızın en mükemmel insanı da olduğuna inanıyorum.
Bir savaşçı, bir insan ve kuramlarını mücadele anındaki kişisel deneyiminden türeterek devrim davasını ileriye götürebilmiş bir kuramcı."
- Jean-Paul Sartre
"Sesinin duruşma salonundan yükselecek yankılarından korkmuşlardı. Bir kaşık suda boğacakları adamın, dış dünyanın insanları tarafından nasıl sevildiğini herkesin görmesinden korkmuşlardı. Ama bu korku, O'nun efsanesinin dilden dile dolaşmasına yardım edecek! Efsaneler ise, bildiğimiz gibi kurşun geçirmez."
- Graham Greene
“Vur korkak herif... Sonuçta sadece bir adam öldüreceksin...”
- Ernesto Che Guevara