M.Ö. II. binyıl başlarında Anadolu'da küçük yerleşmelerin yerini, gittikçe sayıları artan büyük merkezler almıştır. Bu kentleşme bir yandan değişik sosyal sınıfların ortaya çıkmasına yol açarken, diğer yandan çevre halkların da ilgisini çekerek onların da göç etmelerine neden olmuştur. Artan nüfusla, doğal olarak bu kentlerin tüketimi de büyük ölçüde artmıştır. Sonunda özellikle coğrafi konumu itibariyle elverişli olan kentler, önemli birer pazar durumuna gelmiş ve hızlı bir şekilde zenginleşmiştir. Anadolu'nun bu dönemi Orta Tunç Çağı olarak adlandırılmaktadır.
Yrd. Doç. Dr. Metin Alparslan, 11.01.1973 tarihinde doğdu. 1996 yılında İstanbul Üniversitesi, Klasik Arkeoloji Ana Bilim Dalı'ndan mezun oldu. 2000 yılında Magister Artium, 2006 yılında ise Doktor unvanını aldı. Halen İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Hititoloji Ana Bilim Dalı'nda görevine devam etmektedir.
M.Ö. II. binyıl başlarında Anadolu'da küçük yerleşmelerin yerini, gittikçe sayıları artan büyük merkezler almıştır. Bu kentleşme bir yandan değişik sosyal sınıfların ortaya çıkmasına yol açarken, diğer yandan çevre halkların da ilgisini çekerek onların da göç etmelerine neden olmuştur. Artan nüfusla, doğal olarak bu kentlerin tüketimi de büyük ölçüde artmıştır. Sonunda özellikle coğrafi konumu itibariyle elverişli olan kentler, önemli birer pazar durumuna gelmiş ve hızlı bir şekilde zenginleşmiştir. Anadolu'nun bu dönemi Orta Tunç Çağı olarak adlandırılmaktadır.
Yrd. Doç. Dr. Metin Alparslan, 11.01.1973 tarihinde doğdu. 1996 yılında İstanbul Üniversitesi, Klasik Arkeoloji Ana Bilim Dalı'ndan mezun oldu. 2000 yılında Magister Artium, 2006 yılında ise Doktor unvanını aldı. Halen İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Hititoloji Ana Bilim Dalı'nda görevine devam etmektedir.