"Sanatın evrenselliği tikel bir sınıfın dünyasında ve dünya görüşünde temellendirilemez, çünkü sanat somut bir evrenseli, insanlığı (Menschlichkeit) öngörür ki, hiçbir tikel sınıf, giderek proletarya, Marx'ın ‘evrensel sınıfı' bile ona katılamaz. Sevinç ve üzüntünün, kutlama ve umutsuzluğun, Eros ve Thanatos'un acımasızca içiçe geçişleri sınıf savaşımının sorunlarına çözündürülemez." "Tek-Boyutlu İnsan" ve "Eros ve Uygarlık" başlıklı kitaplarıyla tanınan Herbert Marcuse (1896-1979) Frankfurt Okulu'nun kurucuları arasındaydı. Üniversiteyi "toplumda özgür konuşmanın ve gerçek eleştirel düşünmenin bir vahası" olarak görmekten vazgeçmeyen Marcuse'nin üstlendiği son görev Kaliforniya Üniversitesinde, San Diego, felsefe profesörlüğü oldu.
"Sanatın evrenselliği tikel bir sınıfın dünyasında ve dünya görüşünde temellendirilemez, çünkü sanat somut bir evrenseli, insanlığı (Menschlichkeit) öngörür ki, hiçbir tikel sınıf, giderek proletarya, Marx'ın ‘evrensel sınıfı' bile ona katılamaz. Sevinç ve üzüntünün, kutlama ve umutsuzluğun, Eros ve Thanatos'un acımasızca içiçe geçişleri sınıf savaşımının sorunlarına çözündürülemez." "Tek-Boyutlu İnsan" ve "Eros ve Uygarlık" başlıklı kitaplarıyla tanınan Herbert Marcuse (1896-1979) Frankfurt Okulu'nun kurucuları arasındaydı. Üniversiteyi "toplumda özgür konuşmanın ve gerçek eleştirel düşünmenin bir vahası" olarak görmekten vazgeçmeyen Marcuse'nin üstlendiği son görev Kaliforniya Üniversitesinde, San Diego, felsefe profesörlüğü oldu.