Birilerini suçluyorsan o durum hakkında içinde olana bir anlam olmadığındandır. Kolektif yada rasyonel algıdan çıkamamak budur. Birilerini mesul tutmaktan çıkabilenler kendi içsel bağlantısını kurarak uyanışını başlatır.
İçinde anlamlandırdığın durumun mantık çerçevesinde olması gerekmemektedir. Önemli olan anlamlandırmaktır. Çünkü yarınların yansıması olarak sana dönecek ve mantıksal cevabını verecektir. Mantıklı bir anlam bulmak için değil sevdiğin anlamları bulmak için değer arayışlarına girmelisin. Değerleri daha büyükten bakarak bulman gerekir.
Herkesi anlayabilirsin ancak beklentilerini asla bilemezsin. Her canlı bir bireydir. Her birey ayrı bir dünyadır. Yaşanan her şey senin kendi dünyanda yaşanır. Olanı biteni kendi dışında görüyorsan o duruma değer veremediğindendir. Henüz sende ifade bulmadığındandır. Eğer her bireyin ayrı bir dünya olduğunu kabul ediyorsan, her olanın mesulü de kendi dünyasıdır. Her şeyin sorumlusu sensin. Suçlusu değilsin.
Ya olursa diye oluşturduğun olasılıklarla kendi içindeki titreşimlere davet çıkartırsın. Ya gelmezse! Ya düşersem! Ya ödeyemezsem! Gibi olasılıklar korku oluşturacağı için titreşimlerini forma dönüştürerek o olasılığı var edersin. Devam ettiğin sürece de içindeki titreşimler korkularınla tetiklenmeye ve yansımaya dönüşür. Durup dururken heyecan üretemezsin, durup dururken korku üretemezsin her ikisi de güçlüdür ve verdiğin değerlerle oluşur. İçselleştiremiyorsan akıl yürüt.
Bazı değerlerinde seninle alakası yokmuş gibi durur. Toplumsal anlamlar ve değerler olarak görürsün. “Siz” diye hitap etmek toplumsal saygı anlamı ile ifade edilmektedir. Oysa yaydığı titreşim kendini koruma altına alarak mesafeyi korumaktır. Hiç tanımadığın kişilere, “Sen,”diyerek başla ve gününe devam et. Titreşiminin nasıl yükseldiğini ve seni özgürleştirdiğini göreceksin.
Değişen, yenilenen ve büyüyerek gelişen toplumun değişen, yenilenen ve büyüyerek gelişen bireyisin. İçindeki enerjiyi forma dönüştüremediğinde arzu ettiklerine değil arzu etmediklerine ulaşırsın. Senin kendine yüklediğin değerler bugün hiçbir yerde ve kimsede olmasa da yarın her yerde ve herkestedir.
Bu durumu algılamak tüm rasyonel yaşamı senin kurguladığının idrakine geçmektir. Kurgun keyifli mi keyifsiz mi? Keyifli .Eğlenceli. Dahiyane.
Her birey, hayata kattığı anlamlarla hayatını biçimlendirmektir. Şükürler olsun ki; yaşamımı sayende yüklediğim anlamlarla şekillendiren olduğumu öğreniyorum.Yaşamın tadını alıyor ve danışanlarımın yaşamlarını güzelleştirmesine vesile olabiliyorum.Yaptığım yorumlar, yüklediğim anlamlar ve değerler yaşamımın biçimini belirliyor. İyi/kötü - güzel/çirkin - doğru/yanlış benim yüklediğim değerlerle ve yorumlarla oluşuyor. İçimi ısıtan bana iyi gelen değer ve yorumlarla hayatımı güzelleştiren oluyorum.
- Nalan Kahraman
Birilerini suçluyorsan o durum hakkında içinde olana bir anlam olmadığındandır. Kolektif yada rasyonel algıdan çıkamamak budur. Birilerini mesul tutmaktan çıkabilenler kendi içsel bağlantısını kurarak uyanışını başlatır.
İçinde anlamlandırdığın durumun mantık çerçevesinde olması gerekmemektedir. Önemli olan anlamlandırmaktır. Çünkü yarınların yansıması olarak sana dönecek ve mantıksal cevabını verecektir. Mantıklı bir anlam bulmak için değil sevdiğin anlamları bulmak için değer arayışlarına girmelisin. Değerleri daha büyükten bakarak bulman gerekir.
Herkesi anlayabilirsin ancak beklentilerini asla bilemezsin. Her canlı bir bireydir. Her birey ayrı bir dünyadır. Yaşanan her şey senin kendi dünyanda yaşanır. Olanı biteni kendi dışında görüyorsan o duruma değer veremediğindendir. Henüz sende ifade bulmadığındandır. Eğer her bireyin ayrı bir dünya olduğunu kabul ediyorsan, her olanın mesulü de kendi dünyasıdır. Her şeyin sorumlusu sensin. Suçlusu değilsin.
Ya olursa diye oluşturduğun olasılıklarla kendi içindeki titreşimlere davet çıkartırsın. Ya gelmezse! Ya düşersem! Ya ödeyemezsem! Gibi olasılıklar korku oluşturacağı için titreşimlerini forma dönüştürerek o olasılığı var edersin. Devam ettiğin sürece de içindeki titreşimler korkularınla tetiklenmeye ve yansımaya dönüşür. Durup dururken heyecan üretemezsin, durup dururken korku üretemezsin her ikisi de güçlüdür ve verdiğin değerlerle oluşur. İçselleştiremiyorsan akıl yürüt.
Bazı değerlerinde seninle alakası yokmuş gibi durur. Toplumsal anlamlar ve değerler olarak görürsün. “Siz” diye hitap etmek toplumsal saygı anlamı ile ifade edilmektedir. Oysa yaydığı titreşim kendini koruma altına alarak mesafeyi korumaktır. Hiç tanımadığın kişilere, “Sen,”diyerek başla ve gününe devam et. Titreşiminin nasıl yükseldiğini ve seni özgürleştirdiğini göreceksin.
Değişen, yenilenen ve büyüyerek gelişen toplumun değişen, yenilenen ve büyüyerek gelişen bireyisin. İçindeki enerjiyi forma dönüştüremediğinde arzu ettiklerine değil arzu etmediklerine ulaşırsın. Senin kendine yüklediğin değerler bugün hiçbir yerde ve kimsede olmasa da yarın her yerde ve herkestedir.
Bu durumu algılamak tüm rasyonel yaşamı senin kurguladığının idrakine geçmektir. Kurgun keyifli mi keyifsiz mi? Keyifli .Eğlenceli. Dahiyane.
Her birey, hayata kattığı anlamlarla hayatını biçimlendirmektir. Şükürler olsun ki; yaşamımı sayende yüklediğim anlamlarla şekillendiren olduğumu öğreniyorum.Yaşamın tadını alıyor ve danışanlarımın yaşamlarını güzelleştirmesine vesile olabiliyorum.Yaptığım yorumlar, yüklediğim anlamlar ve değerler yaşamımın biçimini belirliyor. İyi/kötü - güzel/çirkin - doğru/yanlış benim yüklediğim değerlerle ve yorumlarla oluşuyor. İçimi ısıtan bana iyi gelen değer ve yorumlarla hayatımı güzelleştiren oluyorum.
- Nalan Kahraman
