1991’de televizyonlarımızdan ilk kez bir "naklen savaş" izledik: Körfez Savaşı. Çok değil 10 yıl sonra, bu kez bir başka dehşet eylemi canlı yayındaydı: 11 Eylül 2001, İkiz Kulelerin yolcu uçaklarıyla çarpılarak yıkılması. Her ikisinde de ‘yerin ayaklarımızın altından kaydığını’ hissettik. Nasıl bir dünyaydı bu? Nasıl bir geleceğe doğru yol alıyorduk? Barışçı, demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü bir dünyayı özlerken, naklen savaşın kanıksanmadığı, terörün kol gezdiği, haberlerin tahrif edildiği, yazarların satın alındığı, inancın ve gerçeklik duygusunun yitirildiği bir dünyaya nasıl gelmiştik? Öte yandan, bunca olumsuzluğa rağmen, değişen dünyanın 21. yüzyılda bize daha ‘iyi bir yaşam’ sunmasını nasıl sağlayacaktık? Bu daha iyi yaşamın ‘ahlakı’ nasıl bir ahlak olacak ve nereden doğacaktı? İşte Tim Jordan Eylemci’de, bu güncel sorulara cevap bulmaya çalışıyor. Avrupa’dan ABD’ye, Avustralya’dan Güney Amerika’ya çok geniş bir coğrafyada bizi dünyamızı değiştirmeye çalışanlarla tanıştırırken, siyasi arenayı işgal eden sivil itaatsizlik eylemlerinin, geçmişin tek konuya odaklanmış siyasi akımlarını ve tutucu otoritelerini nasıl sürekli sorguladığını ortaya koyuyor. Geleneksel ideolojik savaşların yerini, yeni siyasi aktörlerin popüler ve kolektif eylemleri almış durumda. 21. yüzyılın yaşam ahlakı, bu eylemlerde yeniden keşfediliyor.
1991’de televizyonlarımızdan ilk kez bir "naklen savaş" izledik: Körfez Savaşı. Çok değil 10 yıl sonra, bu kez bir başka dehşet eylemi canlı yayındaydı: 11 Eylül 2001, İkiz Kulelerin yolcu uçaklarıyla çarpılarak yıkılması. Her ikisinde de ‘yerin ayaklarımızın altından kaydığını’ hissettik. Nasıl bir dünyaydı bu? Nasıl bir geleceğe doğru yol alıyorduk? Barışçı, demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü bir dünyayı özlerken, naklen savaşın kanıksanmadığı, terörün kol gezdiği, haberlerin tahrif edildiği, yazarların satın alındığı, inancın ve gerçeklik duygusunun yitirildiği bir dünyaya nasıl gelmiştik? Öte yandan, bunca olumsuzluğa rağmen, değişen dünyanın 21. yüzyılda bize daha ‘iyi bir yaşam’ sunmasını nasıl sağlayacaktık? Bu daha iyi yaşamın ‘ahlakı’ nasıl bir ahlak olacak ve nereden doğacaktı? İşte Tim Jordan Eylemci’de, bu güncel sorulara cevap bulmaya çalışıyor. Avrupa’dan ABD’ye, Avustralya’dan Güney Amerika’ya çok geniş bir coğrafyada bizi dünyamızı değiştirmeye çalışanlarla tanıştırırken, siyasi arenayı işgal eden sivil itaatsizlik eylemlerinin, geçmişin tek konuya odaklanmış siyasi akımlarını ve tutucu otoritelerini nasıl sürekli sorguladığını ortaya koyuyor. Geleneksel ideolojik savaşların yerini, yeni siyasi aktörlerin popüler ve kolektif eylemleri almış durumda. 21. yüzyılın yaşam ahlakı, bu eylemlerde yeniden keşfediliyor.