Cumhuriyet döneminin sadece bestecilikle yaşamını kazanmış ilkbestecisi olan, dostluğundan onur duyduğum Yalçın Tura'nın yaşamını tüm yönleriyle özetlemeye, besteci, müzikolog, düşünün eğitimci ve insan olarak, bir portresini çizmeye çalıştım bu kitapta.
Araştırmaların. ulaşabildiğim yazılı belgeler ve Yalçın Tura'nın çizgisi, müzikçiler arasındaki adeta bir kayıkçı kavgası gibi yıllarca devam eden Batı-Doğu ve Tekses-Çokşes ayrımcılığının ne denli yapay olduğunu, nasıl boşuna zaman yitirildiğini ortaya koyuyor.
Bir bestecinin "taraf" olmadığı için "bertaraf" olmadığını, aksine özgün Türk müziğini nasıl ortaya koyduğunu, kitlelere kendini ve müziğini nasıl sevdirdiğini, bu kitabı okurken ve ekindeki Cd'yi dinlerken göreceli duyacaksınız.
Cumhuriyet döneminin sadece bestecilikle yaşamını kazanmış ilkbestecisi olan, dostluğundan onur duyduğum Yalçın Tura'nın yaşamını tüm yönleriyle özetlemeye, besteci, müzikolog, düşünün eğitimci ve insan olarak, bir portresini çizmeye çalıştım bu kitapta.
Araştırmaların. ulaşabildiğim yazılı belgeler ve Yalçın Tura'nın çizgisi, müzikçiler arasındaki adeta bir kayıkçı kavgası gibi yıllarca devam eden Batı-Doğu ve Tekses-Çokşes ayrımcılığının ne denli yapay olduğunu, nasıl boşuna zaman yitirildiğini ortaya koyuyor.
Bir bestecinin "taraf" olmadığı için "bertaraf" olmadığını, aksine özgün Türk müziğini nasıl ortaya koyduğunu, kitlelere kendini ve müziğini nasıl sevdirdiğini, bu kitabı okurken ve ekindeki Cd'yi dinlerken göreceli duyacaksınız.