Bildiğiniz gibi Aydınlanma 1000 yıllık karanlığın ardından Avrupa’da 1400’lerde başlayan bir büyük süreç. 1789’da Fransız devrimi, ABD’nin kuruluşu, 1923 Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu hep Aydınlanma’nın ürünleri. Ulusların olduğu kadar kişilerin de aydınlanması var, her insan yaşamının ya da varsa yaşamlarının bir bölümünde bu aydınlanmayı yaşamak durumunda ki, ilerleyebilsin.
İşte ben de aydınlanmamı 40’lı yaşlardan itibaren yaşayanlardan biriyim. Her şeyden önce bir bilim insanıyım. Doğanın evrimini ve gücünü belki de en iyi anlayanlardan biriyim. Bir zaman sonra bilim ve felsefenin bir noktada buluştuğunu, buluşması gerektiğini fark ediyorsunuz. İlginç yanı kafanızda bu buluşma gerçekleştiğinde bunlar birbiriyle çelişmiyor, birbirinin içine geçiyor. O zaman yaşamın gerçekten farklı ve güzel yönleri de önünüzde açılıyor. Ve kendinize bakmaya başlıyorsunuz. Bu bakış önce genel anlamda insana, sonra öznel anlamda kendinize olmalı. İnsan nedir, nasıl insan olunur, insan nereden gelmiş nereye gitmektedir? Bilimsel ve felsefi anlamda insan nedir? Bunların ortalaması olan bir ezoterik insan var mıdır acaba? İnsanın insan olabilme yolculuğuna çıkabilmesi için önce kendisini keşfetmesi gerekir sanırım. Yani maddi olarak insan nedir, düşünsel olarak insan nedir, insanın toplamı nedir, maddi düşünsel yanların bileşiminden oluşacak olan insan nedir? Ve kişi belki de kendisine önce şunu sormalıdır, ben insan mıyım, tam ve mükemmel miyim?
Peki bu soruların cevabını bu kitapta bulabilecek misiniz? Kesin bir hayır. Ama bulmak için önünüzde bir kapı ve onu açacak bir anahtar ve kapının ardında da bir yol bulunacak mı? Kesinlikle evet.
O zaman sizi o kapıdan geçip yola çıkmaya davet ediyorum. Tek bir şart var o da tamamen çıplak olmanız!...
Bildiğiniz gibi Aydınlanma 1000 yıllık karanlığın ardından Avrupa’da 1400’lerde başlayan bir büyük süreç. 1789’da Fransız devrimi, ABD’nin kuruluşu, 1923 Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu hep Aydınlanma’nın ürünleri. Ulusların olduğu kadar kişilerin de aydınlanması var, her insan yaşamının ya da varsa yaşamlarının bir bölümünde bu aydınlanmayı yaşamak durumunda ki, ilerleyebilsin.
İşte ben de aydınlanmamı 40’lı yaşlardan itibaren yaşayanlardan biriyim. Her şeyden önce bir bilim insanıyım. Doğanın evrimini ve gücünü belki de en iyi anlayanlardan biriyim. Bir zaman sonra bilim ve felsefenin bir noktada buluştuğunu, buluşması gerektiğini fark ediyorsunuz. İlginç yanı kafanızda bu buluşma gerçekleştiğinde bunlar birbiriyle çelişmiyor, birbirinin içine geçiyor. O zaman yaşamın gerçekten farklı ve güzel yönleri de önünüzde açılıyor. Ve kendinize bakmaya başlıyorsunuz. Bu bakış önce genel anlamda insana, sonra öznel anlamda kendinize olmalı. İnsan nedir, nasıl insan olunur, insan nereden gelmiş nereye gitmektedir? Bilimsel ve felsefi anlamda insan nedir? Bunların ortalaması olan bir ezoterik insan var mıdır acaba? İnsanın insan olabilme yolculuğuna çıkabilmesi için önce kendisini keşfetmesi gerekir sanırım. Yani maddi olarak insan nedir, düşünsel olarak insan nedir, insanın toplamı nedir, maddi düşünsel yanların bileşiminden oluşacak olan insan nedir? Ve kişi belki de kendisine önce şunu sormalıdır, ben insan mıyım, tam ve mükemmel miyim?
Peki bu soruların cevabını bu kitapta bulabilecek misiniz? Kesin bir hayır. Ama bulmak için önünüzde bir kapı ve onu açacak bir anahtar ve kapının ardında da bir yol bulunacak mı? Kesinlikle evet.
O zaman sizi o kapıdan geçip yola çıkmaya davet ediyorum. Tek bir şart var o da tamamen çıplak olmanız!...