Faust ya da faustik kimlik ile ilintili düşünce ya da kavrayışın gerisinde, bir edebiyat kahramanının değil, elle tutulur gözle görülür, somut bir kişinin bulunduğuna dair “söylentiler”, kırık dökük bilgiler bulunmaktadır. “Doktor Faustus” Wittenberg'te ilahiyat ve tıp okumuş, ardından Krakau'ya kaçıp orada kendini sihir/büyü zanaatına vermiş, ayrıca kabala öğretileri aracılığıyla Tanrı'nın, göğün ve dünyanın (evrenin) doğuşunun sırlarına vakıf olmuştur. “Şememofaraş”ı (Tanrı'nın gizli adı) telaffuz ederek büyü yapmayı öğrenmiş, astrolojiye merak salmış, yıldızların konumuna bakarak geleceği okumuştur. Dönemin panayırlarında büyük bir ilgi görmüş, önemli kentlerde gösteriler yapmaktan geri kalmamıştır. Venedik'te bir uçma denemesinde bulunmuş, Maulbron'da başka madenler-
den altın yapmaya kalkmış, Erfrut'ta Homeros destanının kahramanlarını sihirli sözcüklerle çağırmıştır. Şeytan'ın ona bir köpek kılığında eşlik ettiği de söylenmektedir...
Faust ya da faustik kimlik ile ilintili düşünce ya da kavrayışın gerisinde, bir edebiyat kahramanının değil, elle tutulur gözle görülür, somut bir kişinin bulunduğuna dair “söylentiler”, kırık dökük bilgiler bulunmaktadır. “Doktor Faustus” Wittenberg'te ilahiyat ve tıp okumuş, ardından Krakau'ya kaçıp orada kendini sihir/büyü zanaatına vermiş, ayrıca kabala öğretileri aracılığıyla Tanrı'nın, göğün ve dünyanın (evrenin) doğuşunun sırlarına vakıf olmuştur. “Şememofaraş”ı (Tanrı'nın gizli adı) telaffuz ederek büyü yapmayı öğrenmiş, astrolojiye merak salmış, yıldızların konumuna bakarak geleceği okumuştur. Dönemin panayırlarında büyük bir ilgi görmüş, önemli kentlerde gösteriler yapmaktan geri kalmamıştır. Venedik'te bir uçma denemesinde bulunmuş, Maulbron'da başka madenler-
den altın yapmaya kalkmış, Erfrut'ta Homeros destanının kahramanlarını sihirli sözcüklerle çağırmıştır. Şeytan'ın ona bir köpek kılığında eşlik ettiği de söylenmektedir...