“Ne verebilirsin ki zavallı Şeytan Yüce arayışlardaki bir insan aklı ne zaman Anlaşılmıştır senin tarafından?”
Faust, çağıyla, döneminin bilgisiyle sınırlı olmanın, “tarihselliğin” bir trajedisidir. O, bu anlamda günümüzde de yaşamaktadır; çünkü bugünkü deneyimin sınırları iki yüzyıl öncesine göre ne kadar genişlemiş olursa olsun, akla konmuş sınırlar, Kantçı anlamda hâlâ yerli yerinde durdukları gibi, belki de pozitif düşüncenin etkisiyle, çok daha kalın ve nettir günümüzde. Deneyim dünyasının derinliklerine uzanan bilim, bizleri atom altı parçacıklara, DNA'lara kadar götürmüştür; ancak bu da görece bir derinleşmedir. Sadece sınırlar biraz daha ileriye alınmıştır o kadar.
Modern Faust'lar bu sınırları bugün de yarın da ihlal etmek isteyecektir. Büyük fizikçi ve düşünür Werner Heisenberg'in, hayatının son yıllarında evrenin bütününü kapsayan bir matematik formülü peşinde olması, keza Hawkins'in de böyle bir formülden söz etmesi başka türlü nasıl yorumlanabilir ki...
“Ne verebilirsin ki zavallı Şeytan Yüce arayışlardaki bir insan aklı ne zaman Anlaşılmıştır senin tarafından?”
Faust, çağıyla, döneminin bilgisiyle sınırlı olmanın, “tarihselliğin” bir trajedisidir. O, bu anlamda günümüzde de yaşamaktadır; çünkü bugünkü deneyimin sınırları iki yüzyıl öncesine göre ne kadar genişlemiş olursa olsun, akla konmuş sınırlar, Kantçı anlamda hâlâ yerli yerinde durdukları gibi, belki de pozitif düşüncenin etkisiyle, çok daha kalın ve nettir günümüzde. Deneyim dünyasının derinliklerine uzanan bilim, bizleri atom altı parçacıklara, DNA'lara kadar götürmüştür; ancak bu da görece bir derinleşmedir. Sadece sınırlar biraz daha ileriye alınmıştır o kadar.
Modern Faust'lar bu sınırları bugün de yarın da ihlal etmek isteyecektir. Büyük fizikçi ve düşünür Werner Heisenberg'in, hayatının son yıllarında evrenin bütününü kapsayan bir matematik formülü peşinde olması, keza Hawkins'in de böyle bir formülden söz etmesi başka türlü nasıl yorumlanabilir ki...