18. Yüzyıl sonlarında İngiltere'de fakir bir köylü, pencereleri kırık bir barakada iki çocuğu ve karısıyla birlikte yaşarmış. Hava soğukmuş, içeriye karla karışık rüzgar giriyormuş. Durumu gören bir kişi aileye acımış, "Üşümüş ve mutsuz olmalısınız!" demiş. İşçi, "hayır" diye karşılık vermiş. "Biz burada mutsuz sayılmayız, evimize kar girer, yağmur girer, soğuk girer, ancak "kral" giremez!" diye söylemiş.
18. Yüzyıl sonlarında İngiltere'de fakir bir köylü, pencereleri kırık bir barakada iki çocuğu ve karısıyla birlikte yaşarmış. Hava soğukmuş, içeriye karla karışık rüzgar giriyormuş. Durumu gören bir kişi aileye acımış, "Üşümüş ve mutsuz olmalısınız!" demiş. İşçi, "hayır" diye karşılık vermiş. "Biz burada mutsuz sayılmayız, evimize kar girer, yağmur girer, soğuk girer, ancak "kral" giremez!" diye söylemiş.