Feminist felsefe nedir? Alison Stone, işte bu basit gibi görünen soruyla başlayıp engin bir ufka açılıyor. Feminist felsefeyi özgün sorularının yanı sıra felsefenin diğer alanlarıyla ortak soruları üzerinden inceliyor. Felsefi tartışmalar açısından adeta bir kılavuz netliğinde ve sadeliğinde olan incelemesi, feminist politikayla ilgilenen herkesin kafasında az ya da çok bulunan o kilitli kapıların anahtarlarını da sunuyor.
Stone, yalın diliyle bizi yedi alanda düşünmeye itiyor: Cinsiyet, toplumsal cinsiyet, cinsellik, cinsel fark, özcülük, doğum ve feminizm. Cinsiyet nedir; biyolojik midir, performatif midir yoksa toplumsal bir inşa mıdır? Birbirimizi cinsiyete göre sınıflandırmaktan kaçınabilir miyiz? Ya da toplumsal cinsiyet nedir? Toplumsal cinsiyetleri yeniden tanımlamayı mı, ortadan kaldırmayı mı yoksa çoğaltmayı mı hedeflemeliyiz? Dişi ve erkek bedene dair belli sembolik kalıplar içeren kültürler değiştirilebilir mi? Peki kadın kimdir? Tüm kadınların ortak nitelikleri var mıdır? Yoksa fark üzerinden bir okuma mı yapmak gerekir? Öyleyse kadınların farkını ortaya koymak, eşitlik mücadeleleriyle ters düşer mi?
Stone, her bölümde karşımıza çıkan böyle onlarca soruyu, asla indirgemeciliğe düşmeden sakince yanıtlıyor. Bunu yaparken, Irigaray, de Beauvoir, Butler, Wittig ve daha nice önemli feminist düşünürün fikirlerini kat ettiği gibi, Arendt, Foucault, Freud ve Lacan gibi düşünürlerin feminist felsefeye etkilerini de ortaya seriyor. Bu kitap feminist felsefe, feminist teori, kadın araştırmaları ve politik teoriyle ilgilenen herkes için başvuru niteliğinde…
Feminist felsefe nedir? Alison Stone, işte bu basit gibi görünen soruyla başlayıp engin bir ufka açılıyor. Feminist felsefeyi özgün sorularının yanı sıra felsefenin diğer alanlarıyla ortak soruları üzerinden inceliyor. Felsefi tartışmalar açısından adeta bir kılavuz netliğinde ve sadeliğinde olan incelemesi, feminist politikayla ilgilenen herkesin kafasında az ya da çok bulunan o kilitli kapıların anahtarlarını da sunuyor.
Stone, yalın diliyle bizi yedi alanda düşünmeye itiyor: Cinsiyet, toplumsal cinsiyet, cinsellik, cinsel fark, özcülük, doğum ve feminizm. Cinsiyet nedir; biyolojik midir, performatif midir yoksa toplumsal bir inşa mıdır? Birbirimizi cinsiyete göre sınıflandırmaktan kaçınabilir miyiz? Ya da toplumsal cinsiyet nedir? Toplumsal cinsiyetleri yeniden tanımlamayı mı, ortadan kaldırmayı mı yoksa çoğaltmayı mı hedeflemeliyiz? Dişi ve erkek bedene dair belli sembolik kalıplar içeren kültürler değiştirilebilir mi? Peki kadın kimdir? Tüm kadınların ortak nitelikleri var mıdır? Yoksa fark üzerinden bir okuma mı yapmak gerekir? Öyleyse kadınların farkını ortaya koymak, eşitlik mücadeleleriyle ters düşer mi?
Stone, her bölümde karşımıza çıkan böyle onlarca soruyu, asla indirgemeciliğe düşmeden sakince yanıtlıyor. Bunu yaparken, Irigaray, de Beauvoir, Butler, Wittig ve daha nice önemli feminist düşünürün fikirlerini kat ettiği gibi, Arendt, Foucault, Freud ve Lacan gibi düşünürlerin feminist felsefeye etkilerini de ortaya seriyor. Bu kitap feminist felsefe, feminist teori, kadın araştırmaları ve politik teoriyle ilgilenen herkes için başvuru niteliğinde…