Alev Özkazanç, Cinsellik, Şiddet ve Hukuk: Feminist Yazılar kitabının ardından elinizdeki kitapta da feminist kuram ve politikaya dair sorgulamalarını sürdürüyor. Bu kitapta ağırlıklı olarak Judith Butler'ın eseri ve queer kurama dair teorik sorgulamaların yanı sıra feminist ve queer politikaya dair güncel tartışmalara da odaklanan yazar, “feminist ve queer” olarak adlandırdığı teorik-politik konumunu netleştirmeye çalışıyor. Özkazanç, bunu yaparken Butler ve queer'i radikal demokrasi ve hegemonya kavrayışı çerçevesinde değerlendiriyor.
Kitapta savunulan teorik-politik perspektif, özellikle Türkiye'deki güncel tartışmalar eksenindeki yazı ve söyleşilerle de desteklenmiş.
Bu çerçevede Erdoğan'ın açtığı kızlı-erkekli evler tartışmasında alınan konumlar, AKP döneminde toplumsal cinsiyet ilişkilerinin dönüşümü ve muhafazakârlaşma, aileci politikaların geleceği, cinsel taciz ve şiddete karşı mücadele, güncel feminist politikada eşitlik-farklılık ikileminde karşılaşılan çalışan anneler sorunu, 8 Mart kutlamalarına trans bireylerin katılımı konusunda çıkan tartışmalar gibi çeşitli konulara yoğunlaşan yazar, kitabını “herkes için” ve “herkesle feminizm” diyerek bitiriyor.
Alev Özkazanç, Cinsellik, Şiddet ve Hukuk: Feminist Yazılar kitabının ardından elinizdeki kitapta da feminist kuram ve politikaya dair sorgulamalarını sürdürüyor. Bu kitapta ağırlıklı olarak Judith Butler'ın eseri ve queer kurama dair teorik sorgulamaların yanı sıra feminist ve queer politikaya dair güncel tartışmalara da odaklanan yazar, “feminist ve queer” olarak adlandırdığı teorik-politik konumunu netleştirmeye çalışıyor. Özkazanç, bunu yaparken Butler ve queer'i radikal demokrasi ve hegemonya kavrayışı çerçevesinde değerlendiriyor.
Kitapta savunulan teorik-politik perspektif, özellikle Türkiye'deki güncel tartışmalar eksenindeki yazı ve söyleşilerle de desteklenmiş.
Bu çerçevede Erdoğan'ın açtığı kızlı-erkekli evler tartışmasında alınan konumlar, AKP döneminde toplumsal cinsiyet ilişkilerinin dönüşümü ve muhafazakârlaşma, aileci politikaların geleceği, cinsel taciz ve şiddete karşı mücadele, güncel feminist politikada eşitlik-farklılık ikileminde karşılaşılan çalışan anneler sorunu, 8 Mart kutlamalarına trans bireylerin katılımı konusunda çıkan tartışmalar gibi çeşitli konulara yoğunlaşan yazar, kitabını “herkes için” ve “herkesle feminizm” diyerek bitiriyor.