“Yaşı yoktur toprakla tanışmanın. Doğarsın, memeyi emip de doydun mu, anan peştamalına koyuverir seni. Anan kazma, çapa sallarken o peştamal farksızdır evdeki tavandan sallanan beşikten. Bir de kazmanın, çapanın ninnisi vardır ki… Sonra büyürsün ama toprakta. Ona belenmiş, ona bulanmış. Tırnaklarının içi ilk kez toprakla tanışır. İlk oyuncağındır toprak. Azıcık büyüyüp de kendini bildiğin vakit artık topraktan aş çıkarma zamanıdır senin için.
Aklın ermez çalışmaya ama anan, ablan çalışırken sen de oyalanıverirsin işte yaprakla, böcekle. Çok geç olmadan senin beline de bağlarlar peştamalı. Ayağında kara lastiğinle bir de bakmışsın ki senden ağır küfe sırtında, burnun toprağa değe değe dimdik patikaların zirvesindesin. Fındık küfesi yüklendikçe yüklenir henüz daha büyümemiş çocuk bedenine.
Ta evin önüne getirip de şöylece devirmedikçe bir adım durur, bir basamak doğrulursan küfenin ağırlığıyla yıkılıverirsin yere.”
Doğar doğmaz mücadeleye düşen bir kadın düşünün. Yaşamın karşı koyulmaz
“Yaşı yoktur toprakla tanışmanın. Doğarsın, memeyi emip de doydun mu, anan peştamalına koyuverir seni. Anan kazma, çapa sallarken o peştamal farksızdır evdeki tavandan sallanan beşikten. Bir de kazmanın, çapanın ninnisi vardır ki… Sonra büyürsün ama toprakta. Ona belenmiş, ona bulanmış. Tırnaklarının içi ilk kez toprakla tanışır. İlk oyuncağındır toprak. Azıcık büyüyüp de kendini bildiğin vakit artık topraktan aş çıkarma zamanıdır senin için.
Aklın ermez çalışmaya ama anan, ablan çalışırken sen de oyalanıverirsin işte yaprakla, böcekle. Çok geç olmadan senin beline de bağlarlar peştamalı. Ayağında kara lastiğinle bir de bakmışsın ki senden ağır küfe sırtında, burnun toprağa değe değe dimdik patikaların zirvesindesin. Fındık küfesi yüklendikçe yüklenir henüz daha büyümemiş çocuk bedenine.
Ta evin önüne getirip de şöylece devirmedikçe bir adım durur, bir basamak doğrulursan küfenin ağırlığıyla yıkılıverirsin yere.”
Doğar doğmaz mücadeleye düşen bir kadın düşünün. Yaşamın karşı koyulmaz