Sıradan bir adam olan ve eskiden BBC'de radyo yapımcısı olarak çalışan Julian Treslove ile medyatik Yahudi filozof ve yazar Sam Finkler, eski okul arkadaşlarıdır. İnişli çıkışlı dostluklarına ve farklı yaşam tarzlarına rağmen hem birbirlerinden hem de yine bir Yahudi olan eski öğretmenleri Libor Sevcik'ten kopamamışlardır.
İki dul Yahudi ile Yahudi olmayan ve hiç evlenmemiş Treslove, bir akşam yemeğinde bir araya gelirler. Âşık olup kaybetmenin acısını tatmadan önceki zamanlarını, kaybetmekten delicesine korkmalarını gerektirecek kadar değer verdikleri şeylerin olmadığı günleri anarak buruk bir akşam geçirirler. Fakat Treslove o gece eve dönerken saldırıya uğrayıp soyulur ve bunun hedef şaşırmış, Yahudi karşıtı bir eylem olduğunu düşünür. Bu olaydan sonra Treslove'ın bütün benlik algısı kaçınılmaz bir şekilde değişecektir.
Finkler Sorunu, dostluğa, kayıplara, ötekileştirmeye, sahip çıkılmaya, bilgeliğe ve insanın olgunluğuna dair komik ama bir o kadar da sert ve cesur bir dille kaleme alınmış, etkileyici bir hikâye…
“Jacobson, edebiyat dünyasının devi, efsanevi büyük yazarıdır.”
Jonathan Safran Foer
“Howard Jacobson'ı okuyup da kullandığı dilin güzelliğine, güçlü karakterlerine ve samimi fikirlerine hayran olmamak mümkün mü? Finkler Sorunu, Jacobson'ın bir mizah dehası olduğunun açık kanıtı.” The Times
“Çeşitli nedenlerle hayatlarını kadınlar olmadan sürdüren üç erkeğin perişanlığı… Komedi için son derece verimli bir toprak ve Jacobson o toprağı sürerek pişmanlık dolu kahkahaları topluyor.” Irish Independent
“Jacobson, büyük oranda kıskançlık, bir başkasının mutsuzluğundan alınan zevk ve ihanet üzerine kurulu dostlukların ne kadar kalıcı olabileceğine dair zekice bir hikaye kaleme almış.” Literary Review
“Fazlasıyla etkileyici ve okuması keyifli bir ödüllü roman.” Andrew Motion, Daily Telegraph Yılın Kitapları
“Müthiş bir kapsamlılığa, mizaha ve zekaya sahip bir roman.” Rosie Boycott, Observer Yılın Kitapları
“Komik ve akıcı.” Erica Wagner, The Times Yılın Kitapları
“Önceki birkaç kitabının da layık olduğu Booker ödülünü kesinlikle hak etti.” A.C. Grayling, New Statesman Yılın Kitapları
“Kurgu eserlerde komedinin yok sayılmasına karşı Jacobson'ın verdiği tamamıyla doğru cevap, karakterlerindeki buruk mizahın, zaman, hatıra ve kaybolmuşluktaki yansımalarıyla çelişmediğini ispatlıyor; hatta tamamen bundan oluşuyormuş hissi veriyor.” Boyd Tonkin, Independent Yılın Kitapları
“İnsani ızdıraplara acımasız bir zekayla yaklaşan bu roman, komedi içerikli kurgusal eserlere yeni bir boyut katıyor.” Frances Wilson, Daily Telegraph Yılın Kitapları
“Tam bir Howard Jacobson örneği; eğlenceli, ustaca, kışkırtıcı ve okuyucuya hissettirmeden akıcı.” David Robson, Sunday Telegraph Yılın Kitapları
“Yaşayan yazarların en komiği.” Jonathan Safran Foer
“Her sayfasından kara mizah, hem acı hem tatlı mizah, siyah mizah, ironiler, komik zamanlamalar, komik nükteler, komik dokundurmalar, haberli espriler, habersiz espriler fışkıran [zeka] dolu bir kitap bu… Finkler Sorunu, Jacobson'ın mizah konusundaki ustalığının bir ispatı daha – sanki ispatlanmaya ihtiyacı varmış gibi.” The Times
“Olağanüstü… Jacobson gerçekten formda.” Evening Standard
“Günümüzde resmen kabul edilmiş bilgeliklerin en itiraz edilemez olduğu bilinenlerini bile yeniden ele almak adına sahip olunan gözü kara adanmışlığı veya dile duyulan o aynı korkusuz saygıyı her cümlesinde ortaya koyan çok az yazar var.” Daily Telegraph
“Okurken insanı fazlasıyla tatmin eden bir eser.” Sunday Times
“Sahip olduğu tüm hinliğiyle, komediden yola çıkıp görkemli hüzünler yaratırken, tam tersini de es geçmiyor Jacobson. Onun için Tony Hancock'un edebî versiyonu olduğunu söylemek yanlış olmaz; bir yandan dostluklardan doğan çatışmaları, kavgaları, aşkları ve bağlılığı aydınlatırken, öte yandan da karakterlerin haletiruhiyelerinin kepazeliğine ve absürtlüğüne göz kırpıyor. Jacobson'ın eseri, melankoliye bürünmüş keyifli ara olayların kusursuz bir bütünlükle aktığı bir nehir gibi. Neredeyse her sayfada alıntılanabilecek, her zaman akılda kalacak bir satır var.” Independent on Sunday
“Olağanüstü. Dünyanın karanlık tarafıyla en sonunda yüzleşmek zorunda kalan komik bir adamın çizildiği, tümüyle sert bir portreyi döküyor önümüze.” Beryl Bainbridge
“Arkadaşlığa, kayıplara ve yaşlanmaya yönelik komik, hiddetli ve korkusuz bir bakış.” Guardian
“Jacobson zeka dolu bir komikliğe sahip, ancak aynı zeka hüzün ve kaybolmuşluk duygusundan da eksik edilmiyor. Bu kitabı kaçırmamak gerek.”Saga
“Hem eğlenceli hem insancıl bir roman.” Financial Times
“Hızlı bir akıcılığa sahip olan Finkler Sorunu, tüm iğneleyiciliği ve kibar hicivleriyle, insanın aklına bir sürü soru getiriyor.” Eileen Battersby, Irish Times
“Onun tanınmasının zamanı çoktan gelmiş de geçmiş. Jacobson dahiyane bir yeteneğe sahip… Şen şakrak olduğu kadar ironik de bir kitap olan Finkler Sorunu, yazarının hep en sevdiği konu olan modern Yahudiliğin üzerine destekleyici bir şekilde eğiliyor.” Independent
“Hüzünle neşenin bir araya geldiği bu olağanüstü roman, bir yere, bir insana ait olma arzusunu, ihtiyacını anlatmakla kalmayacak, okuyucularının da her birine hissettirecek.” The Times
“Keder, İngiliz Yahudileri ve sadakatsizlik çerçevesine örülmüş, komedinin eksik olmadığı dolu dolu bir roman.” Sunday Times
“Mükemmel derecede hareketli ve yenilikçi bir eser; her cümlede Jacobson'ın imzasını görmek mümkün.” Jewish Chronicle
“Ustalıkla yazılmış, çarpıcı bir kitap… Finkler Sorunu, Bay Jacobson'ın eserlerinden bekleyeceğimiz tüm niteliklere sahip – özellikle de insanın içini acıtan, kimi zamanlarda buruklukla coşkuyu aynı anda yüze vuran zekaya.”Wall Street Journal
“Yahudi kimliği hakkındaki esprilerden ve kaygılardan oluşan başkaldırıcı bir keşmekeş olsa da, geniş kitlelerin keyifle okuyamayacakları kadar özele inmiyor. Bay Jacobson'ın mizah anlayışının Woody Allen'ınkini andırması, toplumu gözlemleme becerisinin bu kadar kuvvetli olması ve etkilerinin Lewis Carroll'unkiler kadar şaşırtması, bu kitaba farklı bir boyut kazandırıyor. Carroll'un Çılgın Çay Partisi'ni akıllara getiren bir Çılgın Seder sergiliyor Bay Jacobson.” New York Times
“İnsanın içine acıyla işleyen müthiş bir mizaha sahip olan Finkler Sorunu, Philip Roth'u doğuran topraklarda bile bir vahiy olarak çıkıyor karşımıza.” Boston Globe
“Finkler Sorunu, nahoş bir konuyu [Yahudi kimliği] öyle iğneleyici, öyle anlamlı bir hicivle ele alıyor ki, sizi 300 sayfa boyunca sürükleyip, arkasında da tabuların çarpıştırıldığı bir muharebe meydanı bırakıyor… Geçmişiniz nereye, kimlere dayanıyor olursa olsun, herkesin okuması gereken bir kitap.” National Public Radio
“Yaşlanmakta olan üç erkeğin dostluklarını ele alan, incelikle dokunmuş, akıl ve zekâ fışkıran, insani hislerin eksik olmadığı güzel bir roman… Finkler Sorunu'nun tam olarak bir mizah romanı olduğu söylenemeyecek olsa da, Jacobson'ın bu türdeki ustalığını ve becerisini bir kez daha ortaya koyuyor.” Daily Beast
“Okuması insana keyif veren bir roman… Politik olarak tam vaktinde çıkmış olduğu kadar mizahi bir eser olarak da zamanlaması harika.”Sydney Morning Herald
“Emsalsiz bir eser.” West Australian
“Jacobson bu çarpıcı ve iğneleyici romanında kimlik ve aidiyet karmaşasını, aşkı ve kederi modern Yahudilik merceğinden geçirerek irdelemiş. Eski radyo yapımcısı Julian Treslove'ın eski dostu ve bazen de rakibi olan Sam Finkler'la uyumsuz bir ilişkisi vardır. Sam Finkler, felsefe temalı kişisel gelişim kitapları kaleme alan ateşli bir Yahudi, Anti-Siyonist âlimdir. İki arkadaş, yaşlı profesörleri Libor Sevcik'le bir araya gelir. Finkler ve Sevcik'in eşleri ölmüş, bu da Yahudi olmayan, hiç evlenmemiş Treslove'ı iyice farklı bir konuma taşımıştır. Fakat Yahudi karşıtı gibi görünen bir saldırıya uğradıktan sonra Treslove, kafayı Yahudi olmanın ya da ‘Finkler' olmanın nasıl bir şey olduğuna takar. Jacobson, Treslove'ın yiyecekler, çılgınca araştırmalar ve Yahudi kadınlarla cinsellik gibi yollarla yaptığı Yahudi kimliği arayışı ile Finkler'ın zorlu Yahudi kökleri ve dostları arasında müthiş bir kontrast yaratmış. Libor Sevcik ise karısının ölümünden sonra toparlanmaya çalışıyor ve yaşlı adamın karısına olan aşkı, Treslove'a o çok arzuladığı aidiyet duygusunu anımsatıyor. Jacobson'ın dili son derece doğal –gerektiği yerde esprili, gerektiği yerde hüzünlü– ve Yahudilik sorusu abartılmadan metafor halini almış.” Publishers Weekly
“Julian Treslove, hayatının özden yoksun olduğu fikrine takılı kalmıştır. Kadınlarla ilişkileri hep yüzeysel olmuştur, içlerinden ikisi ona oğullar vermiş olsa da onlarla da neredeyse hiç görüşmemektedir, kariyeri çıkmaza girmiştir, şimdi de geçimini ünlü dublörlüğü yaparak kazanmaktadır. Her ikisi de Yahudi ve dul olan yakın arkadaşlarının hayatlarına özenmektedir. Orta yaşlı Sam Finkler son derece medyatik bir yazardır ve karısını kanserden kaybetmiştir. Seksenli yaşlarındaki Libor Sevcik ise elli yıl süren evliliklerinden sonra karısını kaybetmiştir. Julian, hayatına anlam katmanın bir yolu olarak Yahudiliği takıntı haline getirir. Yiddiş öğrenir, Yahudi bir sevgili bulur ve Anglo-Yahudi Kültür Müzesi'nde takılmaya başlar. Larry David tarzı mizah anlayışıyla Jacobson, Julian'ın dönüşümünü Yahudi olmanın ne demek olduğunu irdelemenin bir yolu olarak kullanmış. Man Booker Ödülü'ne layık görülen Finkler Sorunu, yaşlanmanın alıp götürdüklerini, erkek arkadaşlar arasındaki rekabeti ve aidiyet arzusunu dokunaklı bir dille işlemiş.” Joanne Wilkinson, Booklist
“Jacobson'ın diğer tüm eserlerinde olduğu gibi Finkler Sorunu'nda da, tıpkı bir güneş tutulmasına bakarken yaptığınız gibi ellerinizi gözlerinize siper etmenizi gerektirecek bir enerji var. Jacobson'ın parlak zekâsı gerçekten göz alıcı ama karanlık mizah anlayışı da bir o kadar dikkat çekici.” Jonathan Safran Foer, Los Angeles Times
“Howard Jacobson da sık sık karşılaştırıldığı Philip Roth gibi aslında en komik olduğu anlarda en ciddi şeyleri söyleyen müthiş bir yazar. Man Booker Ödülü'ne layık görülen Finkler Sorunu hem son derece şapşal karakterlerle insanı güldürüyor hem de Anti-Siyonizm ve Yahudi karşıtlığı çerçevesinde Yahudi kimliğini irdeliyor. Bu kitabı komik, dokunaklı ve düşündürücü bulmak için Yahudi olmanız gerekmez.” Jacob Weisberg
“Jacobson, Philip Roth'u çağrıştırmakla kalmamış, onu mesleğinin zirvesinde olduğu zamanlardaki haliyle çağrıştırmış. Bu ödüllü roman, Yahudi kimliğine dair espriler ve endişelerle dolu bir bataklık ama kesinlikle bütün dünyanın tadını çıkaramayacağı kadar sığ bir kitap değil. Jacobson'ın hassas mizah anlayışının Woody Allen'ınkine benzediğini, kültürel gözlemlerinin çok başarılı olduğunu söylemek mümkün. Bu da kitaba şaşırtıcı bir şekilde Lewis Carroll tarafından şekillendirildiği havasını vermiş. Yahudi mizahının en zekice, en orijinal örnekleri… Her şey o kadar gerçek ki aslında hiç komik değil.” New York Times
“Hem çarpıcı hem de anlaşılması için kapağının aralanması gereken bir roman… Finkler Sorunu, güldürürken yürek burkan esprileriyle Jacobson'dan beklentimizi tümüyle karşılamış. Kendisi Philip Roth'un İngiliz versiyonu olarak görülüyor. İkisinin de Yahudi karşıtlığı gibi konularda çok öfkeli olduğu doğru. Jacobson, Finkler Sorunu'yla ana fikri ve karakterlerin duygularını ince ayrıntılarla, içe bakışlarla ve evet, kahkahalarla aktarmayı başarmış.” Wall Street Journal (2010'un En İyi Kitapları)
“Finkler Sorunu, Yahudi kimliği gibi zor bir konuyu keskin ve yakıcı bir taşlama halinde ele almış. Yahudilik konulu diğer tüm eserler gibi arkasında kutsal ineklerle dolu bir savaş alanı bırakan, soluksuz okuyacağınız türden bir roman… Bu kitabı diğerlerinden farklı kılan şeyse Jacobson'ın insanın yüceliğini anlatırken faydalandığı Yahudilik tecrübeleri. Kesinlikle herkesin okuması gereken bir kitap.” National Public Radio
“Yahudilerin karşı karşıya olduğu en tartışmalı konuları bu kadar açık bir dille, üstelik mizahla, ince zekayla ve anlayışla işleyen romanların sayısı çok azdır. Her okuyucunun birkaç konuda fikrini değiştirebilir. Ama dikkat edin: Finkler Sorunu, savunmalarınızı kırma yolunda sizi biraz terletecek. Bir roman için bundan daha güzel bir övgü olabilir mi?” Barnes ve Noble Review
“Umarız Finkler Sorunu'nun başarısı, Jacobson'ın da mizah yazarı, Yahudi yazar ya da Philip Roth'un İngiliz versiyonu olarak değil, yetenekli bir yazar olarak hak ettiği şekilde takdir görmesini sağlar.” New Yorker
“Finkler Sorunu, yaşlılık dönemindeki üç erkek arkadaşın zeka ve zarafetle kaleme alınmış, kendine özgü bir dokusu olan ve anlaşılmayı talep eden insancıl hikâyesi… Açıkça mizah konulu bir roman olmasa da yazarın mizah anlayışının güzelliğini bir kez daha kanıtlamış. İnsan doğasının ayrıntılarını varoluşun metafiziğini elden bırakmaksızın keşfetme becerisi açısından Jacobson'ın rakibi yok.” Daily Beast
“Jacobson'ın akrobatik zekası ve alaycı mizah anlayışı Finkler Sorunu'nda zirve yapmış. Satırlara ustaca gömdüğü bir espri on sayfa sonra yüzünüze yumruk gibi inebiliyor. Aksi bir adamın benlik arayışı üzerine kurulmuş bu trajikomik hikâye, Jacobson'ın İngiliz-Yahudi kimliğinin karmaşıklığını keşfetmesine olanak tanıyan bir platform görevi görmüş. Finkler Sorunu büyük, zengin fikirlerin kitabı. Treslove'ın yolculuğuna ve Jacobson'ın kafasının içindekilere şahit olmak harika.” San Francisco Chronicle
“Jacobson, hiç sona ermeyen Yahudi karşıtlığı çılgınlığına öfkesini zekice dile getirirken bile son derece komik olmayı başarmış. Bu öyle bir çılgınlık ki kurbanlarını da biraz deli ediyor. Sonuçta Finkler Sorunu kederle başlayıp kederle sona eren bir komedi olmuş.” Washington Post
“Finkler Sorunu kadar iyi bir kitap okuduktan sonra insanın içinden anlamlı bir yorum yazmak yerine gidip aynı kitaptan bir kucak dolusu daha almak geliyor. Mizahla, zekâyla, insani duygularla ve anlayışla dolu, sıcacık bir hikâye. Aynı zamanda da son derece güzel bir dille kaleme alınmış. Jacobson'ın üslubu hakkında söylenecek o kadar çok şey var ki kitabın konusu bir kenara bırakılıp kullandığı dilin güzelliği akşama kadar anlatılabilir.” Observer
“Yine bir başyapıt… Finkler Sorunu, varsa hâlâ şüphesi olanlar için Jacobson'ın mizah yeteneğinin kanıtı niteliğinde. Dahası, birbirinden son derece farklı karakterlerin iç dünyalarını ve ahlak anlayışlarını betimleme, belki de bir parçası olma becerisinin müthiş bir göstergesi.” The Times
“Komedi dehası Howard Jacobson'ın son bombası. Bu romanın ilk bölümleri gelmiş geçmiş en zekice, en dokunaklı, en komik satırları barındırıyor. Jacobson yeteneğini ölümüne sergilemiş, yazmak için her şeyi göze almış. Baştan sona müthiş.” Scotsman
“Howard Jacobson neredeyse her durumdan komik bir şeyler çıkarabilen bir yazar ve Yahudiliğin doğası konusunda son derece açık bir insan.” Telegraph
“Bu müthiş roman sadece Yahudi kimliğinin İngiltere'deki durumunu değil, aynı zamanda Yahudi olmayan nüfusun Yahudi kimliğiyle ilişkisini de pek çok yönden sorguluyor. Bir o kadar önemli bir yönü de erkeklerin birbirleriyle kurdukları dostlukları irdelemiş olması. Üstelik tüm bunlar Jacobson'ın esprili notaları ve hüzünlü nakaratlarıyla kaleme alınmış. Dili huzur verici, melankolik perdeler halinde akıyor. Neredeyse her sayfada altı çizilecek, akıllara kazınacak birkaç satır var.” Independent on Sunday
“Finkler Sorunu harika ezgiler ve esprilerle kaleme alınmış. Hikâyenin merkezinde Yahudi özentisi Julian var, talihsizliği o kadar acıklı ki komik bir hal almış. En dokunaklı (ve komik) kısımlarsa Julian ile hayattan hiçbir beklentisi kalmamış olan dul Libor'un aşka ve Yahudiliğe dair düşüncelere dalıp gittikleri kısımlar…” Sunday Times
“Kayıplara, ait olma arzusuna ve kimlik arayışına dair kapkaranlık bir komedi.” Daily Mail
“Bazı yazarlara göre İngiliz Yahudilerin günümüzdeki durumunu derinlemesine araştırmakla elde edilen bilgiler de kitap konusu olabilir. Fakat Finkler Sorunu'nda bu araştırma aşk, yaşlılık, ölüm ve keder gibi konularla hiçbir çekince olmaksızın –ama acımasızca değil– bir arada işlenmiş. Dahası Jacobson tüm bu zor konuları inanılmaz esprili bir dille ele almış. Finkler Sorunu'nu biraz hırpalanmış halde ama çok eğlenmiş olarak bitireceğinizden şüpheniz olmasın.” Sunday Telegraph
“İnsanı dehşete düşürecek kadar etkileyici bir roman. Tehlikeli sığlıklar ve derin, karanlık sularla dolu. Erkekler arasındaki dostlukları, kederin acımasızlığını ve duygusal asalaklığın cazibesini irdeliyor.” Guardian
“Finkler Sorunu, kasvetli bir ahlaki değerlendirme ile capcanlı bir mizah anlayışını okuyucuya çok hassas bir dengeyle sunuyor.” Independent
“Finkler Sorunu ilgi çekici bir konu etrafında dönen, hem son derece komik hem de çok orijinal bir hikâye. Dili son derece akıcı ve yenilikçi. Jacobson her satıra imzasını atmış. Takdire şayan bir çalışma…” Anthony Julius
“Jacobson gücünün zirvesinde. Hikayedeki erkek karakterler hem kadınlarla ve kadınların yokluğuyla hem de kendi kimlikleriyle boğuşurken Jacobson, çarpıcı insan doğasına ve onun absürt yönlerine bakış açısıyla yalnızca kendisinin başarabileceği bir şekilde adeta yaylım ateşi açıyor.” Metro
“Kışkırtıcı olduğu kadar komik, öfkeli olduğu kadar da tutkulu bir konusu olan Finkler Sorunu, Eski Ahit kadar eski bir ikileme güçlü bir kanıt getiriyor. Asla kurusıkı sözler sarf etmeyen ve kurduğu akıcı diyaloglarla Sigmund Freud, Woody Allen'la konuşuyormuş havası yaratan Jacobson'dan unutulmayacak bir başarı daha…” Herald Scotland
“Finkler Sorunu, Jacobson'ın hikâye yapılandırma becerisiyle ve sadeleştirme çabası içinde olmayan zekâsıyla şekillenmiş. Bu kez fedakarlık ve asalaklık ile Yahudi olmak, Musevilik ve Siyonizm arasındaki bağlantılar ve farklılıklar üzerinden giden Jacobson, bu tanıdık konuları bambaşka bir açıdan ele almış.” New Statesman
“Tokat etkisi yaratan anlarla dolu… Ama bir o kadar da komik. Hikayenin ana fikri ne olursa olsun, Jacobson'ın mizahı ciddiyet ile birleştirme tarzı herkesi etkisi altına alıyor.” Jewish Week
“Howard Jacobson'ın eserlerini okuyup da kullandığı dilin melodisine, yarattığı karakterlerin gücüne ve insanın içine işleyen anlayışına hayran kalmamak mümkün mü? Finkler Sorunu, varsa hâlâ şüphesi olanlar için Jacobson'ın mizahtaki ustalığını kanıtlar nitelikte.” The Times
“Man Booker Ödülü'ne layık görülen Finkler Sorunu mizahla, zekayla, insani duygularla ve anlayışla dolu, sıcacık bir hikaye. Aynı zamanda eşsiz bir yazarın incelikli ve neredeyse görünmez kalemiyle, son derece güzel bir dille satırlara dökülmüş. Karakterler kusursuz, üslup çok zarif, kelime tercihleri mükemmel, cümlelerse okuyucuyu hiç fark ettirmeden yutacak kadar farklı bir tazeliğe sahip…” Observer
“Dostluğa, kayıplara ve yaşlılığa dair bu komik, öfkeli ve cesur hikaye, Jacobson'ın kaleminin zirvesinde olduğunu gösteriyor.” Guardian
“Finkler Sorunu sayesinde Jacobson'ın bugün İngiltere'nin en iyi roman yazarı olarak anılmak için bir sürü kanıtı var. Belki de bu komik, zekice kaleme alınmış, cesur ve insanı sürekli düşünmeye iten romanı, edebiyat dünyasında ona hak ettiği şöhreti getirir.” Mail on Sunday
“Yaşayan en komik yazarımız… Hiçbir yazar, dili onun gibi sevgiyle kullanamaz.” Daily Telegraph
“İnsan olmanın ne demek olduğu gerçeği ile bir dokunuşun yumuşaklığı, hem güzel hem de zorlayıcı yollardan bir araya gelmiş.” Andrew Motion
Sıradan bir adam olan ve eskiden BBC'de radyo yapımcısı olarak çalışan Julian Treslove ile medyatik Yahudi filozof ve yazar Sam Finkler, eski okul arkadaşlarıdır. İnişli çıkışlı dostluklarına ve farklı yaşam tarzlarına rağmen hem birbirlerinden hem de yine bir Yahudi olan eski öğretmenleri Libor Sevcik'ten kopamamışlardır.
İki dul Yahudi ile Yahudi olmayan ve hiç evlenmemiş Treslove, bir akşam yemeğinde bir araya gelirler. Âşık olup kaybetmenin acısını tatmadan önceki zamanlarını, kaybetmekten delicesine korkmalarını gerektirecek kadar değer verdikleri şeylerin olmadığı günleri anarak buruk bir akşam geçirirler. Fakat Treslove o gece eve dönerken saldırıya uğrayıp soyulur ve bunun hedef şaşırmış, Yahudi karşıtı bir eylem olduğunu düşünür. Bu olaydan sonra Treslove'ın bütün benlik algısı kaçınılmaz bir şekilde değişecektir.
Finkler Sorunu, dostluğa, kayıplara, ötekileştirmeye, sahip çıkılmaya, bilgeliğe ve insanın olgunluğuna dair komik ama bir o kadar da sert ve cesur bir dille kaleme alınmış, etkileyici bir hikâye…
“Jacobson, edebiyat dünyasının devi, efsanevi büyük yazarıdır.”
Jonathan Safran Foer
“Howard Jacobson'ı okuyup da kullandığı dilin güzelliğine, güçlü karakterlerine ve samimi fikirlerine hayran olmamak mümkün mü? Finkler Sorunu, Jacobson'ın bir mizah dehası olduğunun açık kanıtı.” The Times
“Çeşitli nedenlerle hayatlarını kadınlar olmadan sürdüren üç erkeğin perişanlığı… Komedi için son derece verimli bir toprak ve Jacobson o toprağı sürerek pişmanlık dolu kahkahaları topluyor.” Irish Independent
“Jacobson, büyük oranda kıskançlık, bir başkasının mutsuzluğundan alınan zevk ve ihanet üzerine kurulu dostlukların ne kadar kalıcı olabileceğine dair zekice bir hikaye kaleme almış.” Literary Review
“Fazlasıyla etkileyici ve okuması keyifli bir ödüllü roman.” Andrew Motion, Daily Telegraph Yılın Kitapları
“Müthiş bir kapsamlılığa, mizaha ve zekaya sahip bir roman.” Rosie Boycott, Observer Yılın Kitapları
“Komik ve akıcı.” Erica Wagner, The Times Yılın Kitapları
“Önceki birkaç kitabının da layık olduğu Booker ödülünü kesinlikle hak etti.” A.C. Grayling, New Statesman Yılın Kitapları
“Kurgu eserlerde komedinin yok sayılmasına karşı Jacobson'ın verdiği tamamıyla doğru cevap, karakterlerindeki buruk mizahın, zaman, hatıra ve kaybolmuşluktaki yansımalarıyla çelişmediğini ispatlıyor; hatta tamamen bundan oluşuyormuş hissi veriyor.” Boyd Tonkin, Independent Yılın Kitapları
“İnsani ızdıraplara acımasız bir zekayla yaklaşan bu roman, komedi içerikli kurgusal eserlere yeni bir boyut katıyor.” Frances Wilson, Daily Telegraph Yılın Kitapları
“Tam bir Howard Jacobson örneği; eğlenceli, ustaca, kışkırtıcı ve okuyucuya hissettirmeden akıcı.” David Robson, Sunday Telegraph Yılın Kitapları
“Yaşayan yazarların en komiği.” Jonathan Safran Foer
“Her sayfasından kara mizah, hem acı hem tatlı mizah, siyah mizah, ironiler, komik zamanlamalar, komik nükteler, komik dokundurmalar, haberli espriler, habersiz espriler fışkıran [zeka] dolu bir kitap bu… Finkler Sorunu, Jacobson'ın mizah konusundaki ustalığının bir ispatı daha – sanki ispatlanmaya ihtiyacı varmış gibi.” The Times
“Olağanüstü… Jacobson gerçekten formda.” Evening Standard
“Günümüzde resmen kabul edilmiş bilgeliklerin en itiraz edilemez olduğu bilinenlerini bile yeniden ele almak adına sahip olunan gözü kara adanmışlığı veya dile duyulan o aynı korkusuz saygıyı her cümlesinde ortaya koyan çok az yazar var.” Daily Telegraph
“Okurken insanı fazlasıyla tatmin eden bir eser.” Sunday Times
“Sahip olduğu tüm hinliğiyle, komediden yola çıkıp görkemli hüzünler yaratırken, tam tersini de es geçmiyor Jacobson. Onun için Tony Hancock'un edebî versiyonu olduğunu söylemek yanlış olmaz; bir yandan dostluklardan doğan çatışmaları, kavgaları, aşkları ve bağlılığı aydınlatırken, öte yandan da karakterlerin haletiruhiyelerinin kepazeliğine ve absürtlüğüne göz kırpıyor. Jacobson'ın eseri, melankoliye bürünmüş keyifli ara olayların kusursuz bir bütünlükle aktığı bir nehir gibi. Neredeyse her sayfada alıntılanabilecek, her zaman akılda kalacak bir satır var.” Independent on Sunday
“Olağanüstü. Dünyanın karanlık tarafıyla en sonunda yüzleşmek zorunda kalan komik bir adamın çizildiği, tümüyle sert bir portreyi döküyor önümüze.” Beryl Bainbridge
“Arkadaşlığa, kayıplara ve yaşlanmaya yönelik komik, hiddetli ve korkusuz bir bakış.” Guardian
“Jacobson zeka dolu bir komikliğe sahip, ancak aynı zeka hüzün ve kaybolmuşluk duygusundan da eksik edilmiyor. Bu kitabı kaçırmamak gerek.”Saga
“Hem eğlenceli hem insancıl bir roman.” Financial Times
“Hızlı bir akıcılığa sahip olan Finkler Sorunu, tüm iğneleyiciliği ve kibar hicivleriyle, insanın aklına bir sürü soru getiriyor.” Eileen Battersby, Irish Times
“Onun tanınmasının zamanı çoktan gelmiş de geçmiş. Jacobson dahiyane bir yeteneğe sahip… Şen şakrak olduğu kadar ironik de bir kitap olan Finkler Sorunu, yazarının hep en sevdiği konu olan modern Yahudiliğin üzerine destekleyici bir şekilde eğiliyor.” Independent
“Hüzünle neşenin bir araya geldiği bu olağanüstü roman, bir yere, bir insana ait olma arzusunu, ihtiyacını anlatmakla kalmayacak, okuyucularının da her birine hissettirecek.” The Times
“Keder, İngiliz Yahudileri ve sadakatsizlik çerçevesine örülmüş, komedinin eksik olmadığı dolu dolu bir roman.” Sunday Times
“Mükemmel derecede hareketli ve yenilikçi bir eser; her cümlede Jacobson'ın imzasını görmek mümkün.” Jewish Chronicle
“Ustalıkla yazılmış, çarpıcı bir kitap… Finkler Sorunu, Bay Jacobson'ın eserlerinden bekleyeceğimiz tüm niteliklere sahip – özellikle de insanın içini acıtan, kimi zamanlarda buruklukla coşkuyu aynı anda yüze vuran zekaya.”Wall Street Journal
“Yahudi kimliği hakkındaki esprilerden ve kaygılardan oluşan başkaldırıcı bir keşmekeş olsa da, geniş kitlelerin keyifle okuyamayacakları kadar özele inmiyor. Bay Jacobson'ın mizah anlayışının Woody Allen'ınkini andırması, toplumu gözlemleme becerisinin bu kadar kuvvetli olması ve etkilerinin Lewis Carroll'unkiler kadar şaşırtması, bu kitaba farklı bir boyut kazandırıyor. Carroll'un Çılgın Çay Partisi'ni akıllara getiren bir Çılgın Seder sergiliyor Bay Jacobson.” New York Times
“İnsanın içine acıyla işleyen müthiş bir mizaha sahip olan Finkler Sorunu, Philip Roth'u doğuran topraklarda bile bir vahiy olarak çıkıyor karşımıza.” Boston Globe
“Finkler Sorunu, nahoş bir konuyu [Yahudi kimliği] öyle iğneleyici, öyle anlamlı bir hicivle ele alıyor ki, sizi 300 sayfa boyunca sürükleyip, arkasında da tabuların çarpıştırıldığı bir muharebe meydanı bırakıyor… Geçmişiniz nereye, kimlere dayanıyor olursa olsun, herkesin okuması gereken bir kitap.” National Public Radio
“Yaşlanmakta olan üç erkeğin dostluklarını ele alan, incelikle dokunmuş, akıl ve zekâ fışkıran, insani hislerin eksik olmadığı güzel bir roman… Finkler Sorunu'nun tam olarak bir mizah romanı olduğu söylenemeyecek olsa da, Jacobson'ın bu türdeki ustalığını ve becerisini bir kez daha ortaya koyuyor.” Daily Beast
“Okuması insana keyif veren bir roman… Politik olarak tam vaktinde çıkmış olduğu kadar mizahi bir eser olarak da zamanlaması harika.”Sydney Morning Herald
“Emsalsiz bir eser.” West Australian
“Jacobson bu çarpıcı ve iğneleyici romanında kimlik ve aidiyet karmaşasını, aşkı ve kederi modern Yahudilik merceğinden geçirerek irdelemiş. Eski radyo yapımcısı Julian Treslove'ın eski dostu ve bazen de rakibi olan Sam Finkler'la uyumsuz bir ilişkisi vardır. Sam Finkler, felsefe temalı kişisel gelişim kitapları kaleme alan ateşli bir Yahudi, Anti-Siyonist âlimdir. İki arkadaş, yaşlı profesörleri Libor Sevcik'le bir araya gelir. Finkler ve Sevcik'in eşleri ölmüş, bu da Yahudi olmayan, hiç evlenmemiş Treslove'ı iyice farklı bir konuma taşımıştır. Fakat Yahudi karşıtı gibi görünen bir saldırıya uğradıktan sonra Treslove, kafayı Yahudi olmanın ya da ‘Finkler' olmanın nasıl bir şey olduğuna takar. Jacobson, Treslove'ın yiyecekler, çılgınca araştırmalar ve Yahudi kadınlarla cinsellik gibi yollarla yaptığı Yahudi kimliği arayışı ile Finkler'ın zorlu Yahudi kökleri ve dostları arasında müthiş bir kontrast yaratmış. Libor Sevcik ise karısının ölümünden sonra toparlanmaya çalışıyor ve yaşlı adamın karısına olan aşkı, Treslove'a o çok arzuladığı aidiyet duygusunu anımsatıyor. Jacobson'ın dili son derece doğal –gerektiği yerde esprili, gerektiği yerde hüzünlü– ve Yahudilik sorusu abartılmadan metafor halini almış.” Publishers Weekly
“Julian Treslove, hayatının özden yoksun olduğu fikrine takılı kalmıştır. Kadınlarla ilişkileri hep yüzeysel olmuştur, içlerinden ikisi ona oğullar vermiş olsa da onlarla da neredeyse hiç görüşmemektedir, kariyeri çıkmaza girmiştir, şimdi de geçimini ünlü dublörlüğü yaparak kazanmaktadır. Her ikisi de Yahudi ve dul olan yakın arkadaşlarının hayatlarına özenmektedir. Orta yaşlı Sam Finkler son derece medyatik bir yazardır ve karısını kanserden kaybetmiştir. Seksenli yaşlarındaki Libor Sevcik ise elli yıl süren evliliklerinden sonra karısını kaybetmiştir. Julian, hayatına anlam katmanın bir yolu olarak Yahudiliği takıntı haline getirir. Yiddiş öğrenir, Yahudi bir sevgili bulur ve Anglo-Yahudi Kültür Müzesi'nde takılmaya başlar. Larry David tarzı mizah anlayışıyla Jacobson, Julian'ın dönüşümünü Yahudi olmanın ne demek olduğunu irdelemenin bir yolu olarak kullanmış. Man Booker Ödülü'ne layık görülen Finkler Sorunu, yaşlanmanın alıp götürdüklerini, erkek arkadaşlar arasındaki rekabeti ve aidiyet arzusunu dokunaklı bir dille işlemiş.” Joanne Wilkinson, Booklist
“Jacobson'ın diğer tüm eserlerinde olduğu gibi Finkler Sorunu'nda da, tıpkı bir güneş tutulmasına bakarken yaptığınız gibi ellerinizi gözlerinize siper etmenizi gerektirecek bir enerji var. Jacobson'ın parlak zekâsı gerçekten göz alıcı ama karanlık mizah anlayışı da bir o kadar dikkat çekici.” Jonathan Safran Foer, Los Angeles Times
“Howard Jacobson da sık sık karşılaştırıldığı Philip Roth gibi aslında en komik olduğu anlarda en ciddi şeyleri söyleyen müthiş bir yazar. Man Booker Ödülü'ne layık görülen Finkler Sorunu hem son derece şapşal karakterlerle insanı güldürüyor hem de Anti-Siyonizm ve Yahudi karşıtlığı çerçevesinde Yahudi kimliğini irdeliyor. Bu kitabı komik, dokunaklı ve düşündürücü bulmak için Yahudi olmanız gerekmez.” Jacob Weisberg
“Jacobson, Philip Roth'u çağrıştırmakla kalmamış, onu mesleğinin zirvesinde olduğu zamanlardaki haliyle çağrıştırmış. Bu ödüllü roman, Yahudi kimliğine dair espriler ve endişelerle dolu bir bataklık ama kesinlikle bütün dünyanın tadını çıkaramayacağı kadar sığ bir kitap değil. Jacobson'ın hassas mizah anlayışının Woody Allen'ınkine benzediğini, kültürel gözlemlerinin çok başarılı olduğunu söylemek mümkün. Bu da kitaba şaşırtıcı bir şekilde Lewis Carroll tarafından şekillendirildiği havasını vermiş. Yahudi mizahının en zekice, en orijinal örnekleri… Her şey o kadar gerçek ki aslında hiç komik değil.” New York Times
“Hem çarpıcı hem de anlaşılması için kapağının aralanması gereken bir roman… Finkler Sorunu, güldürürken yürek burkan esprileriyle Jacobson'dan beklentimizi tümüyle karşılamış. Kendisi Philip Roth'un İngiliz versiyonu olarak görülüyor. İkisinin de Yahudi karşıtlığı gibi konularda çok öfkeli olduğu doğru. Jacobson, Finkler Sorunu'yla ana fikri ve karakterlerin duygularını ince ayrıntılarla, içe bakışlarla ve evet, kahkahalarla aktarmayı başarmış.” Wall Street Journal (2010'un En İyi Kitapları)
“Finkler Sorunu, Yahudi kimliği gibi zor bir konuyu keskin ve yakıcı bir taşlama halinde ele almış. Yahudilik konulu diğer tüm eserler gibi arkasında kutsal ineklerle dolu bir savaş alanı bırakan, soluksuz okuyacağınız türden bir roman… Bu kitabı diğerlerinden farklı kılan şeyse Jacobson'ın insanın yüceliğini anlatırken faydalandığı Yahudilik tecrübeleri. Kesinlikle herkesin okuması gereken bir kitap.” National Public Radio
“Yahudilerin karşı karşıya olduğu en tartışmalı konuları bu kadar açık bir dille, üstelik mizahla, ince zekayla ve anlayışla işleyen romanların sayısı çok azdır. Her okuyucunun birkaç konuda fikrini değiştirebilir. Ama dikkat edin: Finkler Sorunu, savunmalarınızı kırma yolunda sizi biraz terletecek. Bir roman için bundan daha güzel bir övgü olabilir mi?” Barnes ve Noble Review
“Umarız Finkler Sorunu'nun başarısı, Jacobson'ın da mizah yazarı, Yahudi yazar ya da Philip Roth'un İngiliz versiyonu olarak değil, yetenekli bir yazar olarak hak ettiği şekilde takdir görmesini sağlar.” New Yorker
“Finkler Sorunu, yaşlılık dönemindeki üç erkek arkadaşın zeka ve zarafetle kaleme alınmış, kendine özgü bir dokusu olan ve anlaşılmayı talep eden insancıl hikâyesi… Açıkça mizah konulu bir roman olmasa da yazarın mizah anlayışının güzelliğini bir kez daha kanıtlamış. İnsan doğasının ayrıntılarını varoluşun metafiziğini elden bırakmaksızın keşfetme becerisi açısından Jacobson'ın rakibi yok.” Daily Beast
“Jacobson'ın akrobatik zekası ve alaycı mizah anlayışı Finkler Sorunu'nda zirve yapmış. Satırlara ustaca gömdüğü bir espri on sayfa sonra yüzünüze yumruk gibi inebiliyor. Aksi bir adamın benlik arayışı üzerine kurulmuş bu trajikomik hikâye, Jacobson'ın İngiliz-Yahudi kimliğinin karmaşıklığını keşfetmesine olanak tanıyan bir platform görevi görmüş. Finkler Sorunu büyük, zengin fikirlerin kitabı. Treslove'ın yolculuğuna ve Jacobson'ın kafasının içindekilere şahit olmak harika.” San Francisco Chronicle
“Jacobson, hiç sona ermeyen Yahudi karşıtlığı çılgınlığına öfkesini zekice dile getirirken bile son derece komik olmayı başarmış. Bu öyle bir çılgınlık ki kurbanlarını da biraz deli ediyor. Sonuçta Finkler Sorunu kederle başlayıp kederle sona eren bir komedi olmuş.” Washington Post
“Finkler Sorunu kadar iyi bir kitap okuduktan sonra insanın içinden anlamlı bir yorum yazmak yerine gidip aynı kitaptan bir kucak dolusu daha almak geliyor. Mizahla, zekâyla, insani duygularla ve anlayışla dolu, sıcacık bir hikâye. Aynı zamanda da son derece güzel bir dille kaleme alınmış. Jacobson'ın üslubu hakkında söylenecek o kadar çok şey var ki kitabın konusu bir kenara bırakılıp kullandığı dilin güzelliği akşama kadar anlatılabilir.” Observer
“Yine bir başyapıt… Finkler Sorunu, varsa hâlâ şüphesi olanlar için Jacobson'ın mizah yeteneğinin kanıtı niteliğinde. Dahası, birbirinden son derece farklı karakterlerin iç dünyalarını ve ahlak anlayışlarını betimleme, belki de bir parçası olma becerisinin müthiş bir göstergesi.” The Times
“Komedi dehası Howard Jacobson'ın son bombası. Bu romanın ilk bölümleri gelmiş geçmiş en zekice, en dokunaklı, en komik satırları barındırıyor. Jacobson yeteneğini ölümüne sergilemiş, yazmak için her şeyi göze almış. Baştan sona müthiş.” Scotsman
“Howard Jacobson neredeyse her durumdan komik bir şeyler çıkarabilen bir yazar ve Yahudiliğin doğası konusunda son derece açık bir insan.” Telegraph
“Bu müthiş roman sadece Yahudi kimliğinin İngiltere'deki durumunu değil, aynı zamanda Yahudi olmayan nüfusun Yahudi kimliğiyle ilişkisini de pek çok yönden sorguluyor. Bir o kadar önemli bir yönü de erkeklerin birbirleriyle kurdukları dostlukları irdelemiş olması. Üstelik tüm bunlar Jacobson'ın esprili notaları ve hüzünlü nakaratlarıyla kaleme alınmış. Dili huzur verici, melankolik perdeler halinde akıyor. Neredeyse her sayfada altı çizilecek, akıllara kazınacak birkaç satır var.” Independent on Sunday
“Finkler Sorunu harika ezgiler ve esprilerle kaleme alınmış. Hikâyenin merkezinde Yahudi özentisi Julian var, talihsizliği o kadar acıklı ki komik bir hal almış. En dokunaklı (ve komik) kısımlarsa Julian ile hayattan hiçbir beklentisi kalmamış olan dul Libor'un aşka ve Yahudiliğe dair düşüncelere dalıp gittikleri kısımlar…” Sunday Times
“Kayıplara, ait olma arzusuna ve kimlik arayışına dair kapkaranlık bir komedi.” Daily Mail
“Bazı yazarlara göre İngiliz Yahudilerin günümüzdeki durumunu derinlemesine araştırmakla elde edilen bilgiler de kitap konusu olabilir. Fakat Finkler Sorunu'nda bu araştırma aşk, yaşlılık, ölüm ve keder gibi konularla hiçbir çekince olmaksızın –ama acımasızca değil– bir arada işlenmiş. Dahası Jacobson tüm bu zor konuları inanılmaz esprili bir dille ele almış. Finkler Sorunu'nu biraz hırpalanmış halde ama çok eğlenmiş olarak bitireceğinizden şüpheniz olmasın.” Sunday Telegraph
“İnsanı dehşete düşürecek kadar etkileyici bir roman. Tehlikeli sığlıklar ve derin, karanlık sularla dolu. Erkekler arasındaki dostlukları, kederin acımasızlığını ve duygusal asalaklığın cazibesini irdeliyor.” Guardian
“Finkler Sorunu, kasvetli bir ahlaki değerlendirme ile capcanlı bir mizah anlayışını okuyucuya çok hassas bir dengeyle sunuyor.” Independent
“Finkler Sorunu ilgi çekici bir konu etrafında dönen, hem son derece komik hem de çok orijinal bir hikâye. Dili son derece akıcı ve yenilikçi. Jacobson her satıra imzasını atmış. Takdire şayan bir çalışma…” Anthony Julius
“Jacobson gücünün zirvesinde. Hikayedeki erkek karakterler hem kadınlarla ve kadınların yokluğuyla hem de kendi kimlikleriyle boğuşurken Jacobson, çarpıcı insan doğasına ve onun absürt yönlerine bakış açısıyla yalnızca kendisinin başarabileceği bir şekilde adeta yaylım ateşi açıyor.” Metro
“Kışkırtıcı olduğu kadar komik, öfkeli olduğu kadar da tutkulu bir konusu olan Finkler Sorunu, Eski Ahit kadar eski bir ikileme güçlü bir kanıt getiriyor. Asla kurusıkı sözler sarf etmeyen ve kurduğu akıcı diyaloglarla Sigmund Freud, Woody Allen'la konuşuyormuş havası yaratan Jacobson'dan unutulmayacak bir başarı daha…” Herald Scotland
“Finkler Sorunu, Jacobson'ın hikâye yapılandırma becerisiyle ve sadeleştirme çabası içinde olmayan zekâsıyla şekillenmiş. Bu kez fedakarlık ve asalaklık ile Yahudi olmak, Musevilik ve Siyonizm arasındaki bağlantılar ve farklılıklar üzerinden giden Jacobson, bu tanıdık konuları bambaşka bir açıdan ele almış.” New Statesman
“Tokat etkisi yaratan anlarla dolu… Ama bir o kadar da komik. Hikayenin ana fikri ne olursa olsun, Jacobson'ın mizahı ciddiyet ile birleştirme tarzı herkesi etkisi altına alıyor.” Jewish Week
“Howard Jacobson'ın eserlerini okuyup da kullandığı dilin melodisine, yarattığı karakterlerin gücüne ve insanın içine işleyen anlayışına hayran kalmamak mümkün mü? Finkler Sorunu, varsa hâlâ şüphesi olanlar için Jacobson'ın mizahtaki ustalığını kanıtlar nitelikte.” The Times
“Man Booker Ödülü'ne layık görülen Finkler Sorunu mizahla, zekayla, insani duygularla ve anlayışla dolu, sıcacık bir hikaye. Aynı zamanda eşsiz bir yazarın incelikli ve neredeyse görünmez kalemiyle, son derece güzel bir dille satırlara dökülmüş. Karakterler kusursuz, üslup çok zarif, kelime tercihleri mükemmel, cümlelerse okuyucuyu hiç fark ettirmeden yutacak kadar farklı bir tazeliğe sahip…” Observer
“Dostluğa, kayıplara ve yaşlılığa dair bu komik, öfkeli ve cesur hikaye, Jacobson'ın kaleminin zirvesinde olduğunu gösteriyor.” Guardian
“Finkler Sorunu sayesinde Jacobson'ın bugün İngiltere'nin en iyi roman yazarı olarak anılmak için bir sürü kanıtı var. Belki de bu komik, zekice kaleme alınmış, cesur ve insanı sürekli düşünmeye iten romanı, edebiyat dünyasında ona hak ettiği şöhreti getirir.” Mail on Sunday
“Yaşayan en komik yazarımız… Hiçbir yazar, dili onun gibi sevgiyle kullanamaz.” Daily Telegraph
“İnsan olmanın ne demek olduğu gerçeği ile bir dokunuşun yumuşaklığı, hem güzel hem de zorlayıcı yollardan bir araya gelmiş.” Andrew Motion