“Ve siz bilmezsiniz, genzinde dünya kalanları.” Bir dünya dolusu kaybedişin mükafatı derin bir bunalım olur, bunu kuramdan sayalım. Bunun için şu ağlak halimi, hırçın ruhumu yadırgamayın. Çünkü bunca çığlığım sebepsiz yere değil. Meydansız, kalabalıksız bir vadide tekrar söylüyorum: Hamurunda kuraklık olan, yağmur duasına çıkmasın! İçime tuttuğum aynaların adına şiir demişler, deneme demişler, roman demişler. Bu aynalar ellerimden başka ellere devredilen bir yanılgı serisi, göğsümde biriktirdiklerimin şatafatlı tezahürüdür. Tedirgin ya da avare değilim. Ne de olsa, Yolculuk Suali'nden mülhem bir deyişle:
“Yanlış gelmedik değil mi, ölüme gidiyor bu hayat?”
“Ve siz bilmezsiniz, genzinde dünya kalanları.” Bir dünya dolusu kaybedişin mükafatı derin bir bunalım olur, bunu kuramdan sayalım. Bunun için şu ağlak halimi, hırçın ruhumu yadırgamayın. Çünkü bunca çığlığım sebepsiz yere değil. Meydansız, kalabalıksız bir vadide tekrar söylüyorum: Hamurunda kuraklık olan, yağmur duasına çıkmasın! İçime tuttuğum aynaların adına şiir demişler, deneme demişler, roman demişler. Bu aynalar ellerimden başka ellere devredilen bir yanılgı serisi, göğsümde biriktirdiklerimin şatafatlı tezahürüdür. Tedirgin ya da avare değilim. Ne de olsa, Yolculuk Suali'nden mülhem bir deyişle:
“Yanlış gelmedik değil mi, ölüme gidiyor bu hayat?”